Page 801 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 801

Harun Yahya





                 Proteinler Tesadüfe Meydan Okuyor


                 Hücreyi flimdilik bir kenara b›rakal›m, çünkü evrim teorisi, hücrenin alt parçac›klar› karfl›s›nda bile ça-
             resizdir. Hücreyi oluflturan yüzlerce çeflit karmafl›k protein molekülünden bir tanesinin bile do¤al flartlarda
             oluflmas› ihtimal d›fl›d›r.

                 Proteinler, "amino asit" ad› verilen daha küçük moleküllerin belli say›larda ve çeflitlerde özel bir s›ray-
             la dizilmelerinden oluflan dev moleküllerdir. Bu moleküller canl› hücrelerinin yap›tafllar›n› olufltururlar. En
             basitleri yaklafl›k 50 amino asitten oluflan proteinlerin, binlerce amino asitten oluflan çeflitleri de vard›r.
                 Önemli olan nokta fludur: Proteinlerin yap›lar›ndaki tek bir amino asitin bile eksilmesi veya yerinin de-

             ¤iflmesi ya da zincire fazladan bir amino asit eklenmesi o proteini ifle yaramaz bir molekül y›¤›n› haline ge-
             tirir. Bu nedenle her amino asit, tam gereken yerde, tam gereken s›rada yer almal›d›r. Hayat›n rastlant›larla
             olufltu¤unu öne süren evrim teorisi ise, bu düzenlilik karfl›s›nda çaresizdir. Çünkü söz konusu düzenlilik,
             asla rastlant›yla aç›klanamayacak kadar ola¤anüstüdür. (Kald› ki teori henüz proteinlerin 'tesadüfen olufl-

             tuklar›' iddias›na bile geçerli bir kan›t ya da aç›klama getirememektedir, bunu da biraz sonra inceleyece¤iz.)
                 Proteinlerin fonksiyonel yap›s›n›n hiçbir flekilde tesadüfen meydana gelemeyece¤i, herkesin anlayabi-
             lece¤i basit olas›l›k hesaplar›yla dahi rahatl›kla görülebilir.
                 Örne¤in, bilefliminde 288 amino asit bulunan ve 12 farkl› amino asit türünden oluflan ortalama büyük-

             lükteki bir protein molekülünün içerdi¤i amino asitler 10        300  farkl› biçimde dizilebilir. (Bu, 1 rakam›n›n sa¤›-
             na 300 tane s›f›r gelmesiyle oluflan astronomik bir say›d›r.) Ancak bu dizilimlerden yaln›zca bir tanesi söz
             konusu proteini oluflturur. Geriye kalan tüm dizilimler hiçbir ifle yaramayan, hatta kimi zaman canl›lar için
             zararl› bile olabilecek anlams›z amino asit zincirleridir.

                 Dolay›s›yla yukar›da örnek verdi¤imiz protein moleküllerinden yaln›zca bir tanesinin tesadüfen mey-
                                        300
             dana gelme ihtimali "10 'de 1" ihtimaldir. Bu ihtimalin pratikte gerçekleflmesi ise imkans›zd›r. (Matematik-
                  50
             te 10 'de 1'den küçük ihtimaller "s›f›r ihtimal" kabul edilirler.)
                 Dahas›, 288 amino asitlik bir protein, canl›lar›n yap›s›nda bulunan binlerce amino asitlik dev proteinler-

             le k›yasland›¤›nda oldukça mütevazi bir yap› say›labilir. Ayn› ihtimal hesaplar›n› bu dev moleküllere uygu-
             lad›¤›m›zda ise, "imkans›z" kelimesinin bile yetersiz kald›¤›n› görürüz.
                 Canl›l›¤›n gelifliminde bir basamak daha ilerledi¤imizde, tek bafl›na bir proteinin de hiçbir fley ifade et-
             medi¤ini görürüz. fiimdiye kadar bilinen en küçük bakterilerden biri olan "Mycoplasma Hominis H 39"un

             bile 600 çeflit proteine sahip oldu¤u görülmüfltür. Bu durumda, tek bir protein için yapt›¤›m›z üstteki ihti-
             mal hesaplar›n› 600 çeflit protein üzerinden yapmam›z gerekecektir. Sonuçta karfl›laflaca¤›m›z rakamlar ise
             imkans›z kavram›n›n çok ötesindedir.
                 fiu anda bu sat›rlar› okuyan ve flimdiye kadar evrim teorisini bilimsel bir aç›klama sanm›fl olan baz›

             okuyucular, belki buradaki rakamlar›n abart›ld›¤›ndan, gerçekleri yans›tmad›¤›ndan endifle edebilirler. Ha-
             y›r; bunlar kesin ve somut gerçeklerdir. Hiçbir evrimci de bu rakamlar karfl›s›nda bir itirazda bulunamaz.
             Tek bir proteinin tesadüfen oluflma ihtimalinin "bir maymunun daktilo tufllar›na rastgele basarak hiç hata
             yapmadan insanl›k tarihini yazmas›" kadar imkans›z oldu¤unu onlar da kabul etmektedirler.                  108  Ama di¤er

             aç›klamay›, yani yarat›l›fl› kabul etmektense, bu imkans›z› savunmaktad›rlar.
                 Pek çok evrimci bu gerçe¤i itiraf eder. Örne¤in Harold Blum adl› evrimci bilim adam›, "bilinen en kü-
             çük proteinlerin bile rastlant›sal olarak meydana gelmesi, tümüyle imkans›z gözükmektedir" demekte-
             dir. 109

                 Evrimciler, moleküler evrimin çok uzun bir zaman sürdü¤ünü ve bu zaman›n imkans›z olan› mümkün
             hale getirdi¤ini iddia ederler. Oysa ne kadar uzun bir zaman verilirse verilsin, amino asitlerin rastlant›sal
             olarak protein oluflturmalar› imkans›zd›r. Amerikal› jeolog William Stokes Essentials of Earth History adl›
             kitab›nda bu gerçe¤i kabul ederken "e¤er milyarlarca y›l boyunca, milyarlarca gezegenin yüzeyi gerekli

             amino asitleri içeren sulu bir konsantre tabakayla dolu olsayd› bile yine (protein) oluflamazd›" diye ya-
             zar. 110
                 Peki tüm bunlar ne anlama gelmektedir? Kimya profesörü Perry Reeves ise bu soruya flöyle bir cevap
             verir:

                 Bir insan, amino asitlerin rastlant›sal olarak birlefliminden ne kadar fazla muhtemel yap› oluflabilece¤ini düflün-




                                                                                                                          Adnan Oktar    799
   796   797   798   799   800   801   802   803   804   805   806