Page 185 - Kuran'ın Bazı Sırları
P. 185
Harun Yahya (Adnan Oktar) 183
tasyonların evrimsel bir gelişme meydana getiremeyeceğini göste-
rir. Zaten yüksek derecede özelleşmiş bir organizmada meydana
gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya etkisiz olacaktır ya da za-
rarlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir değişim kol sa-
atini geliştirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya
en iyi ihtimalle etkisiz olacaktır. Bir deprem bir şehri geliştirmez,
ona yıkım getirir. (B. G. Ranganathan, Origins?, Pennsylvania: The
Banner Of Truth Trust, 1988)
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi gelişti-
ren mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı
olduğu görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin "evrim mekanizma-
sı" olarak gösterdiği mutasyonlar, gerçekte canlıları sadece tahrip
eden, sakat bırakan genetik olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun en
sık görülen etkisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekaniz-
ma "evrim mekanizması" olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin'in
de kabul ettiği gibi, "tek başına hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek
bizlere doğada hiçbir "evrim mekanizması" olmadığını göstermek-
tedir. Evrim mekanizması olmadığına göre de, evrim denen haya-
li süreç yaşanmış olamaz.
Fosil Kayıtları: Ara Formlardan Eser Yok
Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirle-
rinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla
bir diğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmış-
lardır. Teoriye göre bu dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun
bir zaman dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.
Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız
"ara türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir