Page 36 - 7. Sayı Ekim-Kasım 2021
P. 36
Nasıl bu kadar ileri derecede Birçok medeniyetin uzunca bir
yaşam bilgisine ve becerisine süre sonra ulaştığı bilgilere vâkıf
sahiptiler? Geçmişte henüz “medeni” olduğumu görüyorum. Astronomi
toplumların ortaya çıkmadığı bir ile ilgileniyorum, tanrıçalara
dönemde bambaşka bir uygarlık sunaklarında adaklar sunuyorum,
günümüz insanlığına yön verdi. binlerce yıl sonrasına bırakacağım
İnsanlığın ilk yazılı eseri olan mirasım için çalışıyorum.
Gılgamış Destanı ile başlayan Mezopotamya’nın verimli
üretim süreci, toprağın verimli topraklarını keşfediyor belki de İştar*
kullanılmasından yerleşke inşâsına, ile sohbet ediyorum. Yok olmuş bir
müziğin ve eğlencenin gelişmesinden medeniyet demek Sümerler için
günümüzde devam ettirilen haksızlık olur. Binlerce yıldır her
dini ritüellere kadar etki alanını medeniyetle yeniden hayat buluyor.
genişletmeye devam etti. Olasılığın ötesinde bir şeye inancın
M.Ö. 5000’lerde Aşağı anahtarı bir uygarlık bahsettiğimiz;
Mezopotomya’da ilk ayak izlerine kadim bilgeliğini yalnızca bir
rastlıyoruz. Fakat bu bölgeye gerçeklik olarak kabul etmeyen,
nereden ve nasıl geldiklerine dair bunun da ötesinde bir güce sahip
bir ipucu yok elimizde. Bir rivayete olan…
göre doğudan Hindistan’ın İndus Bir destandan fazlası sanki
yöresinden deniz yoluyla geldikleri Gılgamış; şifrelenmiş bir anlatı,
ileri sürülüyor. Bunun yanında bir yalnızca bilgeliği dileyenlerin
kısım araştırmacılar ise kuzeyden, özümseyebildikleri. Anday böyle
Kafkasya’dan geldiklerini iddia düşünüyor en azından. Ölümsüzlük
ediyorlar. Birçok semavi dinin Ardında Gılgamış adlı şiirini
inandığı “Büyük Tufan” sonrası yazarken Homeros’a, Dante’ye,
Mezopotamya’ya geldiklerine de Goethe’ye başvuruyor. Ancak kendi
inanılıyor. Sadece bu olaylar bile gibi zihinlerle çözebilir çünkü
Sümerler hakkında meraklanmamızı bu destanı. Gılgamış Destanı’nı
sağlıyor aslında. Çünkü insanlığın ve ardından Anday’ın Gılgamış
bilinmezliğe olan tutkusu devreye şiirini okudukça aitlik hissi artıyor
giriyor. zihnimde.
Gılgamış Destanı’nı okuyorum Böyle bir uygarlığın bir parçası
önce, gözlerimi kapayıp hayal olmak isterdim mümkün olsaydı.
ediyorum bir Sümerli olduğumu.
Buluntu Kutusu 36