Page 22 - Pastil 3.Sayı
P. 22
Gökyüzünün eşsiz maviliğine hareket katan
uçaklar;
Sizce de öyle değil mi? Gökyüzünün ma-
viliğine renk katan, bulutlu bulutların arasında
kaybolan, geceleri kayan bir yıldızı anımsatan
bazen de ufo zannettiğimiz uçaklar, çok büyü-
leyici değiller mi? Sizi bilmem ama ben on-
lara hayranım. Özellikle jetler çok muhteşem
değiller mi?
Öncelikle uçaklar hakkında bilimsel bir tanım yaparsak:”Kanatlarının altına havanın yaptığı
basınç yardımıyla yükselip havada ilerleyebilen, motorlu taşıttır.” denir. Kısaca bir halk dili ile
söylersek: “Uçan Demirler” diyebiliriz.
Gökyüzüne baktığımız zaman uçakları çok küçük görürüz adeta bir karınca gibi küçük
gözükürler. Aslında hiç öyle değildirler. Boyları 12 metreden başlayıp 73 metreye kadar çık-
maktadır. Bu kadar büyük demirlerin ağırlığı ise değişmektedir. Boş iken ağırlık ve dolu iken
ağırlık diye iki terim vardır. Genel olarak bir sayı vermek gerekirse 9 tondan başlayıp 170 tona
kadar çıkabiliyor. Bu sayılar genel bir tabirdir. Yakıt konusuna girmek istemiyorum çünkü
gerçekten çok dudak uçuklatacak sayılar var.
Nicel özelliklerden bahsetmişken uçuş sürelerine değinmek istiyorum. Sonuçta Isparta-An-
talya arası uçuş yok. Ben bu konuda biraz tarihe değinmek istiyorum çünkü uçuş süresine
böyle bakınca çok garip sonuçlar ortaya çıkıyor. Kayıtlara geçmiş bilgilere göre en kısa uçuş
süresi, 2.7 km’yi 47 saniyede tamamlayarak İskoçya’da bulunuyor. Tabii bu sadece uçuş süresi,
kalkayım ineyim diyene kadar 5 dakikayı tamamlıyor. Yine de çok kısa değil mi? En uzun
uçuş süresine gelirsek, bir otobüs yolculuğu için normal ama uçak için “WAOW”
dedirten bir süre 17 saat ile Dallas’tan Sidney’e giden Airbus 4380 tipi
uçak sağlıyor. Düşünsenize aktarmasız bir şekilde gökyüzünde,
bulutların arasında uçuyorsun. O uçuşu tamamlayan pi-
lotun, hostesin, hostun vay haline demek istiyorum.
Sonuçlara ciddi anlamda şaşırmamak mümkün
değil çünkü 61153 saniye fark var.
21 | 3