Page 70 - Bursa
P. 70
Kurtuluş sürecinde Bursa’nın yakılması Bursa’nın Yakılması Ve Azınlıklar
olayı Bursa azımsanmayacak sayıda azınlık
İngiltere’den onay alan Yunanistan, 22 nüfusu bünyesinde barındırıyordu bundan
Haziran 1920’de genel taarruza geçti ve dolayı müttefikler Bursa’nın da Eskişehir ve
Türk topraklarında ilerleyişini sürdürdü. Uşak’ın akıbetine uğramasından endişe
Tarihi ve manevi değeri büyük olan Bursa’yı etmekteydiler. Türk tarihi için son derece
da 8 Temmuz 1920’de işgal ettiler. Yunan önemli olan Bursa’nın yakılması büyük bir
kuvvetleri, Bursa’yı muharebesiz ele tahrik unsuru olabilirdi.
geçirmişti. Padişahın isteği üzerine şehri
eşkıyadan temizlemek amacıyla geçici bir 1908 verilerine göre Bursa merkez ilçesinin
süre için geldiklerini söylüyorlardı. Halka da nüfusu 137.653 idi. Bu nüfusun 101.913’ü
işgal kuvvetlerinin, Padişahın askerleri Türk, 23.434’ü Rum, 6.529’u Ermeni, 3.009’u
Yahudi idi. Bunlardan başka 776 Katolik
olduğu yolunda propaganda yapılmıştı. Fransız kentte yaşıyordu. Ermeniler,
Bunun da etkisiyle halk büyük ölçüde Namazgâh ve İpekçilik semtlerinde, Yahudiler
tepkisiz kaldı. Azınlıklar ve zenginlerin bir Altıparmak Çatalfırın arasında, Rumlar
kısmı tarafından ise arzuyla karşılandılar. Muradiye’de oturuyorlardı. Elimizde kesin bir
İşgalci kuvvetler, günden güne halk rakam bulunmamakla birlikte, işgal yıllarında
üzerindeki baskı ve zulmü arttırdı. Bu durum azınlıkların sayısının bu rakamların çok
ise, kurtuluş fikrinin kuvvet kazanmasına yol üstüne çıktığı bilinmektedir.
açtı.
Şükrü Naili Paşa’ya Müttefik Heyetindeki
Mustafa Kemal Atatürk’ün Fransız temsilci, Mudanya’da 400.000
Başkomutanlığında taarruza geçildi. Büyük mültecinin bulunduğunu söylüyordu.
Taarruz sonucunda kazanılan Büyük Zafer, Bursa’nın kurtuluşundan sonra Mudanya’ya
her yerde olduğu gibi Bursa’da da coşkuyla giden Bursa mebuslarından Emin Bey,
ve tarifsiz bir sevinçle karşılandı. Ancak 10 sadece iskelede kaçmak için beklemekte olan
Eylül 1922’de şehir Türk kuvvetleri Rum ve Ermenilerin sayısının 2.000 kişi
tarafından kuşatıldığı zaman, Yunan olduğunu bildirmekteydi.
birliklerinin Uşak’ı, Eskişehir’i yaktıkları gibi,
bu tarihi Türk şehrini de yakacakları 8 Eylül’de Yunan Dışişleri Bakanı Atina’daki
endişesi en üst noktaya ulaştı. İngiliz, Fransız, İtalyan ve Amerikan
elçiliklerine Anadolu limanlarında
500.000’den fazla göçmenin acılı bir halde
beklemekte olduğunu bildirerek, bunlar için
yardım talep etmekteydi5. Bu rakamlar biraz
abartılı olmakla birlikte, sadece 1919’dan
itibaren
dışarıdan
Anadolu’ya
getirilen
Rumların sayısının 150.000 kişi olduğu
bilinmektedir6. Bu durum Müttefik Devletleri
telaşlandırmaktaydı. Onlara göre, Bursa
boşaltılırken Türkleri kışkırtacak her türlü
hareketten kaçınılmalı, azınlıkların durumu
tehlikeye düşürülmemeliydi. Aslında Türklerin
misillemesi kadar Yunanlıların tehditleri de
azınlıkları rahatsız etmekteydi. 1922 yılı
Eylül’ünün ilk günlerinde azınlıklar arasında
gözle görülür bir panik başlamıştı.
Bu konuda Mümtaz Şükrü Bey “… Öteden
beri yakınlık duyduğumuz bir Ermeni
komşumuz da bu paniğe kapılarak eşyalarını