Page 71 - Bursa
P. 71

bize  bırakmaya  kalkıştı.  Bu  kadın  kilisede         Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
            duyduğunu      anneme,     ‘Yunanlılar   kenti                  Gösterdiği Tepki
            baştanbaşa yakacaklar, düzenledikleri çeteler      Bursa’daki  mevcut  durum,  Ankara’dan  da
            çoluk  çocuk,  kadın  erkek,  genç  yaşlı          tepkilerin  gelmesine  yol  açtı.  Türkiye  Büyük
            demeden herkesi kesecekmiş, yerli Rum ve           Millet  Meclis’inin  7  Eylül  tarihli  toplantısında,
            Ermenilerin         yerlerini        bırakmak      Bursa  Mebusu  Muhiddin  Baha  Bey  ve
            istememelerine           rağmen          zorla     arkadaşları  bir  önerge  verdiler.  Bu  önergede,
            götürüleceklerini,  buna  rağmen  savunmaya        Eskişehir ve diğer tahliye edilen yerlerin Yunan
            kalkışanların   öldürüleceklerini’   söylemiş”     askeri  tarafından  yakılmasının,  Türkiye  Büyük
            demekteydi.  Bu  etkiler  altında  olan  ve  işgal   Millet  Meclisi  tarafından  protesto  edilmesi  ve
            yıllarında  Türklerin  aleyhinde  faaliyette       henüz boşaltılmayan diğer yerlerin özellikle de
            bulunan  azınlıklar,  yaşadıkları  yerleri  terk   Bursa’nın  yakılmasını  milletin  hiçbir  zaman
            ediyorlardı.  Ermeni  ve  Çerkez  çeteleri         affetmeyeceğinin medeni dünyaya ilan edilmesi
            boşalan  evleri  yağmalıyordu.  Can  güvenliği     isteniyordu.

            kalmamıştı.  Bu  konuda  Sedat  Ataman  da         Bu  konuda  söz  alan  Muhiddin  Baha  Bey,
            şunları   yazmaktadır:    “…düşman       asker     Hükümetin olayları protesto ettiğini ve etmeye
            kaçakları, Rum ve Ermeniler, artık birbirlerine    de  devam  edeceğini,  ancak  kendilerinin,
            karışmış    perişan    bir   halde   Bursa’ya      Türkiye  Büyük  Millet  Meclisi’nin  de  bu  acı
            dolmuşlardı...  Eski  ve  tarihi  Türk  şehrinin   olayları  protesto  ederek  dünyaya  duyurmasını
            yanıp kül olması düşünceleri başladı…”.            amaçladıklarını,  Bursa'da  Yeşil  Camii’nin  ve
                                                               diğer  tarihi  eserlerin  yakılmasını  ya  da  tahrip
            Bursa’da  çeşitli  milletlere  mensup  azınlık     edilmesini  milletin  asla  affetmeyeceğini  ifade
            nüfus  yaşamaktaydı.  Bunların  büyük  kısmı       ettikten  sonra  şöyle  devam  etti:  “Fakat  ben
            fiilen Yunanlıları desteklemekte ya da sempati     istiyorum  ki:  Öyle  bir  şahsa  ait  olmayan,  bir
                                                               millete  ait  olmayan  fevkalâde  tarihi  eserleri  ki
            duymaktaydı.  Yunan  birliklerinin  Bursa’yı       bütün  medeniyetin,  bütün  dünyanın  malıdır.
            yakması,  Türkleri  kışkırtacak  ve  azınlıkların   Entelektüel  olduğunu  iddia  edenlerin  malıdır.
            can  güvenliğinin  ortadan  kalkmasına  sebep      Âlemi  medeniyet  denilen  âlemi  irfan  ve
            olabilecekti. İşte bu durum Müttefik Devletleri    kadirşinasının malıdır. –Ben inanmak istiyorum
            harekete  geçirecek  Bursa’nın  yakılmaması        ki;  kendine  medenî  süsü  verenler,  medeniyiz
            konusunda  çaba  göstermelerine  neden             diyenler,  kadirşinasız  diyenler  tarihi  eserlere
            olacaktır.                                         kıymet  veriyoruz  diyenler…  Bursa’nın  Yeşil
                                                               Camiini  ve  buna  benzer  birçok mimarî  eserini
                                                               kıskansınlar da korunması için insanca hareket
                                                               etsinler…”
                                                                 Yunan  katliam  ve  zulmü  öyle  boyutlara
                                                               ulaşmıştı ki, Meclis’te bazı milletvekillerini dahi
                                                               çileden  çıkarmıştı.  Bunlar,  Yunan  vahşeti
                                                               karşısında  kısasa  kısas  politikası  gütme
                                                               taraftarıydı.  Böyle  düşünenlerden  biri  olan
                                                               Karasi  Mebusu  Basri  Bey,  “Efendiler!  Ben
                                                               protestonun        aleyhindeyim.       Çünkü
                                                               Cenabıhakk’ın lütuf ve inayetiyle davamız artık
                                                               bitmek  üzeredir.  Protestomuzu  fiilî  bir  surette
                                                               yapıyoruz.  Münasipse  bire  onla  mukabele
                                                               edeceğimizi Âleme ilan edelim...” diye seslendi.
                                                               Bu  konuşmaya  mebusların  büyük  çoğunluğu
                                                               tepki gösterdi.

                                                               Meclis,  Muhiddin  Baha  ve  arkadaşlarının
                                                               sunduğu teklifi kabul etti ve Bursa’nın yakılması
                                                               halinde,  olacakların  sorumluluğunun  asla
                                                               Türklere ait olmayacağını kesin bir dille dünyaya
                                                               duyurdu.
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76