Page 33 - 6c kitap
P. 33
Bir cumartesi günü ailecek evimizin salonunda
huzurla otururken telefonum çaldı. Arayan gizli
numaraydı. Kim olduğunu anlayamamıştım.Telefondan
garip sesler geliyordu. Bir kadın benimle konuşmaya
çalışıyordu. Telefonun ucundaki o ses: “Ağabey, beni
duyuyor musun? Ben hayattayım!” diyordu. Bu ses
kardeşim olabilir miydi? Kalp atışlarım hızlanmıştı.
Meğer o kulübede yandığını zannettiğim kardeşim
hayattaydı. Kardeşim o yangından ben gittikten sonra
biri tarafından kurtarılmış, yıllarca beni aramış ama
bulamamıştı.
Yaşadığı kasabayı tarif etti. Apar topar hazırlanıp
yola çıktık. Kasaba halkı bizi tanımadığı için bize garip
garip bakıyordu.Yoldan geçen birine “Maddy Wunch
burada mı yaşıyor?” diye sorduk. Az ilerideki evde
yaşadığını söyledi eve gidip kapıyı çaldık. Kapıyı açan
gerçekten kardeşimdi. Yıllar sonra ona sarılabildiğim
için çok mutluydum. Hayat sürprizlerle doluydu. Maddy,
yanımdakilerin kim olduğunu merak ediyordu.
Köpeğimiz Bob’u, oğlumu ve Luna’yı kardeşimle
tanıştırdım. İçeri geçip başımdan geçen olayları ona bir
bir anlattım.O da kendi yaşadıklarını benimle paylaştı.
Uzun uzun sohbetler ettik, kahkahalar attık, ağladık.
Artık “yan yanaydık.”
Her şey yolundaydı. Kardeşimi alıp yaşadığımız
yeri göstermek için arabaya atladık ve evimizin yolunu
tuttuk.Uzun bir süre bizimle kalan Maddy, kasabadaki
evini satıp bizim yaşadığımız yere yakın bir eve
taşınmak istediğini; artık bizden tek bir gün bile ayrı
kalamayacağını söyledi.
~ 30 ~