Page 29 - 6c kitap
P. 29
Tehlikeli adamlar beni bulmasın diye ormanın
derinliklerine doğru koşmaya başladım. Birkaç dakika
koştuktan sonra yerde yatan yavru bir köpek gördüm.
Onu kucağıma alıp sarılıp ağlamaya başladım. Artık
yalnız değildim. Çantamdaki yemekleri çıkarıp köpeğe
verdim. Köpeği bırakmayacaktım artık benim tek
yoldaşım oydu. Adını Bob koymaya karar verdim.
Sanırım iyi anlaşmıştık. Bob’u kucakladım ve ormanın
içine yürümeye başladım.
Suyum kalmamıştı. Bir an önce güvenli bir yer
bulmalıydım. Güneş doğuyordu. Yürürken toprağı
kazmaya çalışan orta yaşlı bir adam gördüm. Galiba
nihayet bu ıssız ormandan kurtulacaktım. Koşarak
yardım istemeye gittim. Yalnız olduğumu, bana yardımcı
olmasını istediğimi söyledim ama adam benimle
konuşmadı. Yüzüme baktı ve gitti. Bense arkasından
bakakaldım. Bob, adamın arkasından hırlamaya başladı
ama ne yazık ki adam gitmişti.
Ormanda yeni arkadaşım Bob’la yürümeye
devam ettim. Yaklaşık bir saat sonra yol kenarındaki bir
mağaradan çığlıklar duymaya başladım. Bu sesler de
neydi? Bir yandan korkuyordum diğer yandan da belki
bana yardım edebilecek biri vardır diye düşünüyordum.
Bob’u arkama alıp mağaranın içine göz ucuyla baktım.
Ve mağaranın önünde o yardım istediğim adamı gördüm.
Adama görünmeden mağaranın içine girmeyi başardım.
Adam, benim yaşlarımdaki bu kızı kaçırmış gibi
görünüyordu. Kızın elleri bağlıydı.
~ 26 ~