Page 26 - 6c kitap
P. 26
ORMANIN DERİNLİĞİ
Üzerinden ortalama iki yıl geçti. O olayı asla
unutmayacağım. Kiliseden gelen çan sesiyle uyandım.
Odaya babam girdi ve çok telaşlı bir sesle: “Hemen
hazırlan gidiyoruz!”dedi. Ne olduğunu anlamadan
toparlanıp arabaya atladım. Biz üç kişilik bir aileydik.
Annemizi çok küçükken kaybetmiştik. Bir kız kardeşim
vardı. O, beş yaşında ben ise on iki yaşındaydım.
Kardeşim de ben de babamın bu ani tavrından çok
korkmuştuk. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk.
Babam arabayı hiç kullanmadığı kadar hızlı
kullanıyordu. Nereye gittiğimizi defalarca sormama
rağmen cevap vermedi. Cebinde bir mektup gördüm.
İçinde ne olduğunu merak etsem de soramadım.
Yaklaşık birkaç saattir yoldaydık, yağmur
yağmaya başlamıştı, gece saatleriydi. Yollarda kayma
tehlikesi vardı. Buna rağmen babam çok hızlı sürüyordu.
Arabayla bir ormana girdik. Arabanın tekerlekleri
zorlanıyordu. Babam kontrolü kaybetmeye
başladı.Yağmur durmak bilmiyordu. Önümüzden bir şey
geçti sanırım bir ceylandı. Babam o anki korkusuyla
arabanın kontrolünü tamamen kaybetti ve ben bir hışımla
kardeşime sarıldım. Birkaç dakika sonra gözlerimi
açtığımda kaza yaptığımızı anladım.
Babam nefes almıyordu. Ağlamaya başladım.
Kendimi kaybetmiştim. Birkaç dakika sonra kalkıp
kardeşimin nabzına baktım. Kardeşim baygındı. Daha
sonra babamın cebindeki mektup aklıma geldi. Babam
önümde cansız yatıyordu. Ama yine de mektubu almak
~ 23 ~