Page 46 - MAKSİMUM BİZ | YAZ 2012
P. 46
Türkiye’de sigortacılık sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde, sigorta faaliyetlerinin başladığı tarihten itibaren en temel konu, yasal bir çerçevenin olmaması iken; 2007 Hazi- ran ile birlikte bu ihtiyaç giderilmiş, Sigortacılık Kanunu ka- bul edilmiştir. Yasa sonrası alt düzenlemeler yapılarak, yeni tanım ve uygulamalarla, kurumsal bir yapı oluşturulmuştur. Sektörde faaliyet gösterecek tüm firmalar, acenteler, acen- te çalışanları için sektörün ihtiyaç duyduğu düzenlemeler yapılmıştır.
Sigortacılığın, Batı’ya bakıldığında ülkemizde nispeten daha yeni olduğu, Avrupa Birliği’nde ve ABD’de kişi başına üretilen ortalama prim tutarlarının ülkemizde üretilenle karşılaştırıldığında oldukça geride olduğunun bilindiğini, ancak gelişmeye açık, temas edilecek çok geniş bir alanın varlığını da söylemek mümkün. Yıllar itibariyle söz konusu rakamların yükseliyor olması, bugün dünya çapındaki sigorta şirketlerinin Türkiye piyasasında faaliyet gösteriyor olması, yüksek potan- siyel olduğunun bir göstergesi.
Ülkemizde sigorta kültürünün yeterince yerleşmemiş olması sigorta sektörünün önemli konularından biri diye düşünüyorum. Prim yatırılıp, risk oluştuğunda paranın geri alınmasında sorunlar yaşanacağı düşüncesinin hakim olması,
genel olarak sigorta yaptırmaktan imtina ediliyor olması, si- gorta algısında problemler olduğunu düşündürmekte. Yakın geçmişte ülkemizde ve dünyada ciddi sonuçları, zararları olan depremler yaşanmış olmasına rağmen Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılma oranının yüksek olması beklenirken, düşük yüzdelerde kalması, sigorta konusuna olan yaklaşımla ilgili örneklerden birini oluşturuyor sanırım.
Güven unsuru olan sigortaya karşı ilgiyi artırmak, sigortayı akıllara getirmek konusunda daha çok yol alınması gere- kiyor. Bunun da doğru bilgilendirme yapmaktan geçtiğini düşünüyorum. Toplumun her kademesinin sigorta konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Gelecek ne- sil gençlerin, öğrencilerin sigorta konusunda yeterince hatta hiç bilgiye sahip olmadıkları ya da sigortanın zihinlerinde birkaç kavramdan öteye gitmediğini gözlemlemekteyim. Bu nedenle genç neslin de bilgilendirilmesinin önemli olduğu kanısındayım. Ayrıca sigorta şirketlerinin tüketiciye verdiği değer, hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti vb. gibi konularda ilerleme kaydedilmesi gerekmekte. Tüm bunlar, sigortaya karşı olan olumsuz yaklaşımları da zaman içinde olumluya dönüştürecektir sanırım.
Sektör için bir diğer önemli konu da karlılık. Mevcut potan- siyelden yüksek pay alabilmek için, sektöre yabancı sermayeli şirketlerin de girmesiyle, yoğun bir rekabet yaşandığı gözlen-
44