Page 14 - SAYI3
P. 14

Zamanla saat ustaları, yaylar ve dişliler kullanarak eklemlere sahip daha
             karmaşık protezler üretmeye başlamışlardır. Aydınlanma Çağı’na
             baktığımızda, paralı bir asker olan Şövalye Gotz von Verlichingen, savaşta
             sağ kolunu kaybettikten sonra kendisine özel protezler yaptırmıştır. Bu
             protezler üzerinde eklem noktaları yer almıştır ve diğer kol ile eklemlerin
             ayarlaması yapılmıştır. Bu protez üzerinde ayrıca, açılıp kapanabilen bir el

             yer almıştır.
                  1600’lü yıllardaki protezlerin çoğu silah olarak kullanılmıştı ve genellikle
             hantal ve ağırlardı. Estetik kaygıdan yoksunlardı. Fakat giderek daha fazla
             işlev kazandılar. Çeşitli zanaatkarlar kendi alanlarından katkıda bulundular.
             1696 yılında Hollandalı bir cerrah, kilitlenmeyen ilk diz altı protezini üretti.
             Protezin bacak soketi deriyle çevrelenmişti ve bakır kabuk ile tahta bir ayağı
             vardı. Bugünkü eklem ve korse protezlerine büyük oranda benzemektedir.
             1800’lü yıllarda James Potts, tendonlarla kontrol edilen ve mafsallı (eklem)
             bir ayaktan oluşan protez tasarladı. Diz büküldüğü zaman ayağın sırtı
             bükülüyor, diz düzlendiği zaman ayağın tabağı bükülüyordu. Bu protez
             “Şaklayan Ayak” olarak anılıyordu çünkü kullanıldığı zaman çok ses
             çıkarıyordu. 1846 yılında Dr. Benjamin F. Palmer, protezin ön kısmına bir yay
             eklemiş, pürüzsüz bir görünüm kazandırmış ve tendonları gizlemiştir. Bu
             protez ile estetiğe önem verilmeye başlanmıştır.
                  Zamanla protezler için farklı malzemeler kullanıldı. Farklı eklentiler
             eklendi veya çıkartıldı. İnsanların kullanımına uygun olacak şekilde yeni
             prototipler geliştirildi. Günümüze geldiğimizde insanların neredeyse sanki hiç
             uzuvları kesilmemiş gibi hareket etmelerini saplayan, çok gelişmiş protezler

             bulunmakta. Hatta o kadar gelişmiş ki, bazı insanlar uzuvlarını kestirip yerine
             protez takmayı bile düşünmekte. Akıllara hemen şu soru geliyor; Peki
             “Amputelik” artık “Cyborg” olmaya mı eviriliyor?
             Cyborg ne demek diye soracak olursanız, vücutlarına gelişmiş yapay
             eklentiler takılan yarı robot insanlar diyebiliriz. Bunu farklı filmlerde
             görmüşsünüzdür. Mesela; Dedektif Gadget, Robocop, Terminatör, Blade
             Runner, Doctor Who gibi bilim kurgu filmi ve dizilerini örnek gösterebiliriz.
                  Artık uzuvlar sadece protez bacaklar ile değil, his duyusu olan cyborgler
             ile sağlanıyor. Peki günümüzde his duyuları olan bu uzuvlar gelecekte nasıl
             bir noktaya gelecek?
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19