Page 60 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 60
Bil ki kokumuz, yüzümüzün aynıdır; gözü açık olan, kokumuzu aldığı gibi yüzümüzü de görür,
Azıcık görününce adı kokudur; iyice göründü mü, gerçek olarak bil ki adı yüzdür,
Ama azla çok da birdir: bir tek inciyi, bilgisizlikle iki sayma,
Bütün âlem birdir, ikilik yok; sen, senliğinden kurtulursan, sana da açık- ça görünür bu,
Bu söz, sırların da özüdür: ne mutlu o gönüle ki bununla esenleşir,
Öyle bir yere erişir ki oraya kimsecikler erişemez; perdesiz olarak Allah, tecellî eder ona,
Sözümü, sâdece söz sanma; çünkü hem keşiftir bu söz, hem de Ledün bilgisinin özü,
Harf zarfıyla belirmededir ama gören kişiye pek değerlidir,
Bu söze, bu da herkesin sözü gibi söz deyip geçme; bu söz, o denizin gemileridir,
Bu sözler, seni korkunun da, ümîdin de ötesindeki yere götürür,
Âşıklar, o çeşit tahtı, bahtı araya - aktara o yana doğru koşarlar,
Hepsi de nur denizinin dalgıcıdır; hepsi de başsız - ayaksız oynar - durur,
Herbiri, eşsiz birer padişahtır; hepsi de Hak gibi eşten - ortak- tan da münezzehtir, yakınlardan da,
Her iki âlem de nûrlarıyla diridir; hiçbir şey yoktur ki onlara kul - köle olmasın,
Onları anlatmak, harflere sığmaz, hani denizin bir kaba sığmadığı gibi, Âşıklara yol - yordam yoktur; onların aşklarında sebep tozu bulunmaz,
Renksizlikte renk arama; çünkü orda ne Rum ülkesinin halkı vardır, ne Zenci,
Gene ilk bahse döndüm; Şeytan, pılımı - pırtımı nasıl tezce aşırdı, onu anlatayım :
Dertle başı dönmüş bir halde kalmam için erleri övmeme engel oldu,
Bir zaman o tuzakta ayağı bağlı kaldım; övgüden de yumdum dudakları- mı, öğütten de,
!60


































































































   58   59   60   61   62