Page 18 - SAMSUNTOG-AKTÜEL 9.SAYI
P. 18

Aslında geçmişten günümüze kadar                                                      Hareketlerine dikkat et! Sen
   uzanarak gelen cinsiyet kavramı biyolojik                                             kadınsın kendine çeki düzen ver.”
   ve toplumsal olarak ikiye ayrılıyor.                                                 gibi ve birçok tanımlamalar ile
   Biyolojik cinsiyet hepimizin de bildiği gibi                                         kadınlar toplum içerisinde
   doğumdan sonra kadın veya erkek                                                      ötekileştirilmeye ve ezilmeye
   şeklinde adlandırdığımız bir kavramdır.                                              çalışılıyor. Toplumsal cinsiyet
   Toplumsal cinsiyet ise biyolojik cinsiyetten                                        üzerinden kadınlara sadece belli
   farklı olarak toplumun bizi yerleştirdiği                                         başlı roller biçilerek ve sadece
   konum ya da içerisinde yer aldığımız                                            bunların üzerinden sınırlandırarak
   konum olarak adlandırılır.                                                   sürekli onların alanlarını kısıtlama gibi
   Yani var olduğumuz toplum                                                 girişimler ortaya çıkıyor. Bunca şeye
   içerisinde gösterdiğimiz                                               rağmen hâlâ kadınların sözlerinin
   karakteristik yapılarımız veya                                       dinlenmemesi, isteklerinin reddedilmesi ve
   düşüncesel olarak yansıttığımız bir                                çocuk yaştan itibaren günümüze kadar

   durumdur. Bizler bunun                                             uzayan bir süreç şeklinde hayallerinin
   sonucunda toplum içerisinde bir                                    bastırılması gibi “zorbalık” olarak
   cinsiyete bürünürüz. Tabi ki                                       adlandıracağımız girişimler ortaya çıkıyor.
   toplum içerisinde kendimize yer                                    Bunlara daha fazla boyun eğmek istemeyip
   bulma arayışındayken karşımıza                                     karşı çıkanların ise asi diye sıfatlandırılıp
   engeller çıkabiliyor, ötekileştirme                                ötekileştirildiğini, kötü gözle bakıldığını, kendi
     gibi bir durumla da                                              emeğiyle kazandığı her şeyin altında bir kolay
   karşılaşabiliyoruz. Bu da toplumda                                 kazanç arandığını söylemek mümkündür. Bu
    var olan geleneklerin etkisi sonucu                               duruma örnek olarak evlenmek isteyenlerde
   dışlanmaya yol açabiliyor ve toplum,                               erkek için sadece bir şahidin yeterli olacağı
   geleneklerine sadık kalma adımları                                 söylenirken işin kadın boyutu ele alındığında
   atarak bir başka kesimi                                            bir şahidin yeterli olmayacağı; bunun için iki
   ötekileştirmeye yönelik adımlar                                    şahit olması gerektiği görüşü bulunmaktadır.

   atıyor. Bunun sonucunda da                                         Aynı zamanda bunca baskıya rağmen  kendi
   ayrışmalar ortaya çıkıyor. Aslında                                 hayatını kurma çabasına giren kadınlar
   ötekileştirilen grup da toplum içerisinde                          toplumun büyüklerince kötü gözle bakılıp
    var olan bir gruptur ve kendilerini                               eleştiriliyor ki buna şahit olan diğer genç kızlar
    toplumda var olarak görme hakkına                                 daha da korkup kendini bastırmayı öğreniyor
   sahiptirler.                                                       ve bu durum onların başarabilecekleri bir şey
                                                                      varsa da bu korku sonucunda ortaya çıkan
    Günümüzde de sürekli karşımıza                                    bastırılmış duygular yüzünden başarı
    çıkan “kadın” konumunun toplum                                     yakalamalarına engel oluyor. Ek olarak
    içerisinde ne kadar                                               tarihin
    ötekileştirildiğini gözlemlemek                                     başlangıcından itibaren tek vasfı annelik
    mümkün. “O erkektir yapar                                           sayılan ve anneliği (!) yücelten toplum,
    ama sen kadınsın.                                                    anneyi evin kölesi konumuna düşürüp
                                                                            kendi s  özleriyle de çelişerek bize ne
                                                                           kadar sağlıksız bir bakış açısı sunduğunu
                                                                            gözler önüne seriyor.
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23