Page 38 - Başak dergisi 3. sayı_Neat
P. 38

Hikayeler


 YAZ TAT İLİ ÖZLEMİM
                                      BALONUN YOLCULUĞU
 Kerem Yalnız
                                                                             Zeynep Yaren Çıtamak
 Özlüyorum deniz havasını
 Kıyıya vuran şarıl şarıl dalgaları     İlkbaharın Nisan ayının ilk günleriydi.  Ayşe’nin doğum günü yaklaşmıştı. Ayşe çok
 Özlüyorum denizde yüzmeyi  heyecanlıydı. Doğum gününe en yakın arkadaşı Merve’ de gelecekti. Günler hızla geçti ve Ay-
 Ayrıca dalmayı  şe’nin doğum günü geldi. Herkes Ayşelerdeydi. Ayşe’nin pastası kesildi herkes afiyetle yedi.

               Sıra hediyelere geldi. İlk hediyeyi Merve verdi. Merve’nin hediyesi balondu. Balon çok büyük
               ve kırmızıydı. Sırayla herkes hediyelerini verdi ve oynamaya başladılar. Ayşe balonuyla oyun
 Özlüyorum yediğim dondurmaları  oynarken elinden kaydı uçtu. Tutmaya çalıştı ama tutamadı. Ayşe çok üzüldü. Balon uçtu ve
 Kuzenlerim ile geçirdiğim zamanları  gözden kayboldu. Balon ilk önce İstanbul’a 146 kilometre uzaklıkta olan Tekirdağ’a gitti. Çor-
 Özlüyorum Osmaniye’yi  lu Kalesini gördü. İnsanlar fotoğraf çekiyorlar, çok eğleniyorlardı. Balon Hora Kalesine uğra-
 Özlüyorum yaz tatilini  madan geçmedi. Balon sonra Tekirdağ’ a çok yakın olan Edirne’ye gitti. Edirne’ de bir restoran

               gördü ve aşağıya doğru yavaşça süzülmeye başladı. Restoranda nerdeyse herkes Edirne’nin
               meşhur yaprak ciğerinden yiyordu. Balon yoluna devam etti. Şimdide Meriç köprüsünden ge-
               çip Hacı Adil Bey çeşmesine gittikten sonra Selimiye caminin o muhteşem minareleri arasında
               birkaç tur attı sonra da Yalova’ya doğru yola çıktı. İlk önce Yalova’da Yürüyen Köşk’e gitti.
               Yürüyen Köşk’ün etrafında bir sürü insan toplanmış fotoğraflar çekiliyorlardı. Çocuklar oyun-
               lar oynuyor koşuyor eğleniyorlardı. Balon akşama kadar Yalova’ da gezinip durmuş ve bir evin
               çatısına düşmüştü. Sabah erkenden kalkıp yoluna devam etti. Şimdi sırada Zonguldak vardı.
               Zonguldak’ da bir çocuk parkında oynayan çocuklar gördü çocuklar ona el salladı. Köprülü
               cami’ sine gidip oraları gördü.
                      Ereğli Kalesi’nin yanından geçti ve aksu yaylasının tepesinden uçtu. Bartın’ın yolunu
               tuttu. Bartın’da ağlayan ağacın yanına gitti. Ağacın önemini öğrendi. Ağacın önemi 300 ile 350
               yıllık ağaç deniz ve havadan aldığı nemi, ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde yağmur damlası
               şeklinde geri veriyordu. Bu güzel ağacı gördükten sonra tavşan adasını ziyaret etti. İnsanlar
               fotoğraf çekildiklerini gördü. Çocuklar oyun oynuyordu.
                      Şimdi sırada Kastamonu vardı. Kastamonu saat Kulesinin yanından geçti, Rıfat Ilgaz
               Kültür ve Sanat evini gördü. Ilıca Şelalesi’nin o güzel sularını gördü. Yozgat ‘ a gider tabelası
               gördü ve Yozgat ‘a gitmeye karar verdi. Karabıyık Köprüsüne gitti. İnsanlar köprüden geçiyor-
               lardı. Yozgat çamlığı milli parkını gördü. Yozgat’ta bir çocuk parkı gördü. Bir çocuk annesin-
               den balon almasını istedi ama annesinin yanında parası yoktu. Balon bunu gördü ve çocuğun
               eline düştü. Çocuk çok mutlu oldu.
































                                                                                                                 37
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43