Page 40 - Başak dergisi 3. sayı_Neat
P. 40

İBİKLİ VE BENEKLİ                              KİTAP KURDU


 Aslı Gülce                                                                    Elif Eylül Karataş


    Benekli; beyaz derisinin üzerinde siyah siyah bebekleri olan, koca ve iri gövdesiyle      Günde en az bir kitabı bitiriyordu. Başladıktan az sonra kendini kitabın içinde bulu-
 tavuk ibiklinin hep alay konusu olan bir inekmiş. İbikli sürekli Beneklinin koca vücuduyla   yordu,masallar alemine bir yolculuk yapıyordu Damla. Aslında bir kitabı okumaya başladığı
 dalga geçermiş. Tabii Benekli bu duruma çok üzülürmüş. Yine bir gün İbikli, Benekli’ye   gün bitirmesi için kısa sayfaları olması gerekiyordu ama Damla’nın okuduğu kitaplar en az iki
 uzaktan seslenerek;  yüz sayfaydı. Tüm zamanını kitaplarına ayırmıyordu, o da herkes gibi günlük rutini olan bir
 -Hey, Göbekliii ! Önümden çekilir misin? Göbeğin güneşi kapatıyor! Demiş. Benekli çok   insandı. Ama çok hızlı kitap okuyabiliyor, ve bebeğiyle konuşabiliyordu. Siz belki bebeğinin
 üzülmüş. Daha sonra İbikli onunla tekrar alay etmiş;  konuşmalarını duyamazdınız ama o duyabilirdi çünkü hayal gücü genişti,ve sınırı yoktu! Hayal
 -Göbekliii! Sen vücudunu parayla mı aldın? Bu çok üzücü.. Keşke bütün paranı göbeğine   gücünü evrene benzetirdi ucu bucağı yoktu. Okuduğu son kitap ‘’CİNGO’’ ydu. Bitirdiğine
 verip fakir kalmasaydın. Hahaha..!  göre artık sıra Damla’ya gelmişti. Bebeği Nane’yi aldı, kucağına oturttu ve okuduğu kitabı
    Bu sefer Benekli hem çok üzülmüş hem de çok sinirlenmiş. Oradan biraz ilerideki   anlatmaya başladı. Arada Nane ile kahkahaya boğuluyorlardı. Ama kimsenin duyamayacağı
 ağacın altına oturup ağlamaya başlamış. Bir yandan ağlarken bir yandan da söylenmeye baş-  kahkahalara…
 lamış.                Bazen okuyacak kitap kalmazdı,o zaman hiç ilgilenmediği telefonunu açar ve masal-
 Haksızlık bu! Benim neden küçücük bir vücudum yok? O küçük tavuk kadar olsam olmaz   lar,hikayeler dinlerdi Nane ile. Sonbaharın yerini yavaş yavaş kışa bıraktığı günlerde bir kitap-
 mıydı?        cıya gitti. Sıkı bir alışveriş yapmalıydı ve kalın kitaplar almalıydı. Kışın dışarıya çıkma imkânı
 Kendi kendine söylenirken “İmdaaaatt! Yardım ediiiiinnn!”  az olabilirdi. Rahat rahat okuma köşesine çekilecek, çayını kurabiyesini alacak kar yağışıyla
 Diye yardım çığlıkları duymuş. Sesin geldiği yöne doğru gitmiş. Birde ne görsün? İbiklinin   birlikte kitap okuyacaktı. Sonra kitap bitince Nane’yi alacak ona da özet geçecekti. Yapmaktan
 etrafını kurtlar çevirmiş. Gitgide İbikli’ye yaklaşıyorlarmış. Benekli var gücüyle koşmuş.   en çok hoşlandığı şeydi bu.
 İbiklinin önüne gerilmiş. O koca vücuduyla kurtları korkutmuş. Kurtlar arkalarına bile bak-
 madan kaçmışlar. İbikli, Benekli’den özür dilemiş;   Anne ve Babası
    Senin o büyük gövdenle sürekli dalga geçtiğim için çok özür dilerim. Meğerse ne
 kadar da önemliymiş. Ayrıca hayatımı kurtardığın için de teşekkür ederim.  Anne ve babası normal sıradan insanlardı. Kızlarını seviyorlar,onu en iyi şekilde büyütüyor-
    İbikli bir daha Benekli’ye dalga geçmemiş. Çok iyi arkadaş olmuşlar.  lardı. Ayrıca çok kitap okuması anne ve babasını pek alakadar etmiyordu. Çünkü her anne ve
               baba çocukarının bol bol kitap okumasını, ders çalışmasını falan isterdi. Zaten Damla bunları
               yapıyordu. Çok kitap okumasını anne ve babası normal görüyordu. Ayrıca oyuncak bebeği ile
               sohbet etmesini de. Zaten Damla da şımarık,bencil ve tembel bir çocuk değildi. O yüzden anne
               ve babası durumlarından memnundu.

               Hayaller Belki de Gerçekleşirler



                       Bir insan yaşı kaç olursa olsun hayal kurmaktan vaz geçmemeliydi. Hayal kurmak çok
               güzeldir. Üzüldüğünde mutlu hayaller kurar mutlu olursun,birşeyleri alamazsın, hayal kurar
               ona sahip olursun. Damla bir gün Nane’nin canlanmasını hayal ediyordu. Ne güzel olurdu, ona
               okuma yazma öğretirdi ve artık o masallar okurdu Damla’ya. Birlikte maceralara atılırlardı.
               Kitapları oyun haline getirip oynarlardı. Film izlerlerdi,ders çalışırlardı,hatta belki de ailesinin
               yardımı ile Nane okula giderdi. İşte bunları hayal ediyordu. Hayal kurmak güzeldi ama ger-
               çekleşmesi bin kat daha güzeldi. Ama biliyordu bir gün gerçekten hayali gerçekleşecekti,bunu
               hissediyordu ama daha zamanı gelmemişti.


               Sabretmeyi Sevmiyorum



                       Sevgili Nane, bu sana son mektubum. Artık ben uyuyunca gizli gizli kalkıp okursun.
               Sabretmeyi sevmiyorum Nane… Ben tam yedi yıldır sabrediyorum,o sıcacık yeşil battaniye-
               nin altına girip dualar etmekten yorulmaya başladım.  Sana kaç yıldır ben kitap okuyorum








                                                                                                                 39
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45