Page 44 - Başak dergisi 3. sayı_Neat
P. 44
Nane’ye hemen sarıldı. Arkadaşı tüm bu hazırlıkların hepsini kendisi için mi yap- -Kitaplarımız yine gidiyor!
mıştı? Bir rüyada mıydı yoksa gerçek hayatta mı? Nane onu içeri davet etti. Evi gerçekten -Ama yeni kitaplar açmıştı ağaçlardaaa!
çok güzeldi. Her yer yeşildi. Duvarlar, halılar, eşyalar… Her şey yeşildi. Keşke onun evi Damla çok telaşlıydı. Nane’ye sordu:
de masmavi olsaydı. Nane’nin bahçesine gittiler. Yemyeşil bir havuz vardı. Gözlerine -Kitap Yamyamları da ne? Bizi yiyecekler mi? Çocukları yiyecekler mi? Ülkenin sonu
inanamıyordu. Nane sözünü tutmuştu. Bugün gerçekten çok eğleneceklerdi… mu geldi? B…
-Bir sakin ol. Hayır kimseyi yemezler. Sadece…
-Sadece ne?
Var Olmayan Ülke -Sadece kitaplarımızı yiyorlar. Ve ağaçlarımız yok oluyor, çiçeklerimiz soluyor.
-Bu çok kötü ne yapacağız?
Bu ülkenin bir de ismi vardı: Var Olmayan Ülke. Çok garip bir isimdi. Bu ülke ger- - Her zamanki gibi eve çekileceğiz.
çekte vardı ama yoktu. Bu duruma akıl erdirememişti. Daha sonra Nane çevreyi gezmeyi -Yani kitapları ve ağaçları yemelerine izin mi vereceğiz?
teklif etti. Aslında çevreyi gezmek istemiyordu. Çok yorgundu ve zaten koşarken her şeyi -Evet. Başka ne yapabiliriz ki?
keşfetmişti. Bu yüzden sadece arkadaşlarla tanışmayı tercih etti. Nane ile birlikte biraz -Kitaplar azalıyor, yaşama kaynağımız ağaçlar azalıyor!
yürüdüler ve çok görkemli bir şatoya geldiler. Şatonun rengi çok cıvık bir pembe rengiydi. -...
Mavi olsa çok daha güzel olurdu. Arkadan sesler gelmeye başladı:
İçeri girmeden önce Nane ona bir uyarıda bulumdu: -Ağaçlar ve kitaplar azalıyor!
-Şimdi Bayan Çokbilmiş ’in evine gidiyoruz. Seni onunla tanıştırmalı mıydım ki? Neyse -Bir şeyler yapmalıyııız!
bak şimdi onun her dediğine tamam de, her gösterdiğini çok güzel bul, doğru bir bilgi ver- -Savaşalııım!
mese bile doğru olduğunu söyle. -Savaşmak mıııı?!
-Ama bu çok saçma. Neden böyle bir şey yapayım ki? Bu tam bir aptallık. -Başka çare yoookkk!
-Yap da gör ne olduğunu! -Hadi, hücuuuuummm!
-Ne olabilir ki? Anca utanır. Neler oluyordu? Herkes bir anda saldırıya geçmişti. Etraf ana baba günüydü.
-Onu tanımıyorsun. Ağlamaya başlar ve başladı mı sonu gelmez. Bir keresinde ağlamak- Sonra Nane’nin yanında olmadığını fark etti. Çok korkuyordu. Nane onu yalnız bırak-
tan evinde bir nehir oluşmuştu ve tüm ülkede deprem olmuştu, çocuklar uykularını uyuya- mıştı! Ve şuan bir savaşın ortasındaydı. Yamyamlar kocaman, küre ve vıcık vıcık görü-
mamıştı. Öyle bir bağırdı ki anlatamam. nüyorlardı. Herkes ne bulduysa onlara atıyor ama işe yaramıyordu. Yamyamların içine
-Vay canına! Buna şahit olmak isterdim ama gerçekten bu ülke için kötü. Bunu deneme- giriyor sonra dışarı çıkıyordu eşyalar.
yeceğim. Ağlamaya başladı. Eve dönmek istiyordu. Çok korkmuştu. Bağırıyordu ama kim-
-Bunu yaşamak istemezsin emin ol. se onu duymuyordu. Kaçmaya başlamıştı. Ama Yamyamlar etrafı sarmıştı. Sonra biraz
mantıklı düşünmeye karar verdi. Tanıştığı kişileri ve Nane’yi zorla sürükleyip bir eve
Bayan Çok Bilmiş soktu. Çünkü bir planı vardı ve arkadaşlarına ihtiyacı vardı.
Evindeki her şey pembeydi. Sanırım kör olacaktı. Bayan Çokbilmiş içeri girer gir- Büyük Plan
mez pembe şekerlemeler, kekler, çikolatalar vermeye başladı. Damla istemediğimi söyle-
yecekti ancak aklına Nane’nin uyarısı geldi. Yemek zorunda kaldı. Şekerden midesi bulan- Arkadaşlar sakin olun, mantıklı düşünün v…
mıştı. Sanki midesinde bir deprem oluyordu. Ara sıra çığ düşüyordu. -Amaaaa…
Bayan Çokbilmiş çizdiği resimleri, yaptığı bilezikleri, okuduğu kitapları göster- -Mantıklı düşünün ve sadece beni dinleyin!
meye başladı. Hepsi çok kötüydü aslında ama söylemedi. Prenses kitapları çok ince ve Arkadaşlar bu yamyamlar neden kitaplarımızı yiyor olabilirler?
bebeksiydi. Ve resimlerde hep kız çocukları vardı. Hayvan bile yoktu. Yaptığı bilezikleri -İntikam içinnnn!
hayatta takmazdı zaten. -Kötü oldukları içinnn!
-Aptal Yamyamlar!
Kitap Yamyamları Arkadaşlar hep bir ağızdan konuşmayın. Ve mantıklı cevaplar verin, beyninizi kullanın.
-Hey bence onların kitaplara karşı bir…
Nane sayesinde birçok kişi ile tanışmıştı. Aralarında çok garip buldukları da oldu -Bayan Çokbilmiş bugün olmaz.
çok beğendikleri de. Ateş Kız, Bay Takatuka, Tini Mini Hanım ve Bay Pikap… -Hey durun arkadaşlar, konuşmaya devam et Bayan Çokbilmiş.
Çok yorulmuşlardı. Eve dönüş yolunda çığlıklar, ayak sesleri, gümbürtüler duymaya baş- -Belki kitapları yoktur. Ve bizim gibi kültürlü olmak istiyorlardır.
ladılar. İyice dinlediklerinde şu sesler duyuluyordu: -Offf, gördünüz mü? Ne diyorsun yahu, kitap mı yazıyorsun Çokbilmiş?
-Kitap Yamyamları geliyor, ağaçların üstünü örtün! -Arkadaşlar Bayan Çokbilmiş haklı.
-Aaaaaaaa, anneciğim!
43