Page 46 - Başak dergisi 3. sayı_Neat
P. 46
-Nee? SONU OLMAYAN MERDİVEN
-Nasıl olur?
-Yooo!
-Bakın beni dinleyin. Yamyamların ülkesinde hiç kitap yetişiyor mu? Sinnur İslamoğlu
-Hayırr!
- Ve onlarda bizim gibi kültürlü olmak istiyorlar. Bu konu hakkında birçok efsane var.
-Tamam işte! Onlar da kültürlü olmak istiyorsa bizim kitaplarımızı almaları çok normal. Bir varmış bir yokmuş. Sinan ve Sinem adında iki kardeş varmış. Bu iki kardeşin
Eğer onlarla barış sağlayabilirsek… değişik ve gizemli şeyler çok dikkatlerini çekermiş. Birçok kez de değişik adalar, değişik
-Barışı nasıl sağlayacağız? şehirler bulmuşlar.
-Tabiki onlara her ay on beş kitap hediye ederek. Hem ağaçlarımız yok olmaz hem kitapla- Bir gün Bağdat’a geziye gittiklerinde Bağdat’ın meşhur kütüphanesine uğramışlar. Kütüp-
rımız. Bunu kibar bir yolla yaparsak oldu bu iş! hanede çok değişik bir kitap bulmuşlar. Kitabı satın almışlar. Kitap Sonu olmayan bir mer-
-Onları nasıl durdurabiliriz? divenden bahsediyormuş.
-Beni izleyin. Sadece izleyin… Yolculuklarını bitirip evlerinin bulunduğu şehir olan Denizli’ye gelmişler. İlk işleri
kitabı okumak olmuş. Kitabı okuduktan sonra bir yolculuğa çıkmaya karar vermişler. Çün-
kü kitap onlardan bir yolculuğa çıkmalarını istiyor ve gidecekleri yerleri bilmecelerle tarif
Barış ediyormuş. Kitapta:
-Bak bir haritaya, benzer şekli insan başına, yazıyormuş.
Damla Yamyamlar’ı buldu. Ve onlara şöyle seslendi: Sinan ve Sinem düşünüp haritaya bakmaya karar vermişler. Bir harita bulup bakmaya baş-
-Hey Yamyamlar o kitapları bırakın hemen! lamışlar. Tek şekli insan başına benzeyen Batman şehriymiş. Birkaç gün içinde Batman’a
-Ham ham asla ham ham! gitmek için hazırlarmış.
-Biliyorum, siz de kültürlü olmak istiyorsunuz. Kitap okuyup sıkıntılarınızdan kurtulmak, Yolculuklarına başlamışlar. Çok heyecanlılarmış. Çünkü sonu olmayan merdiven
başka dünyalara gitmek ve kitapla arkadaş olmak istiyorsunuz. Ama böyle bir imkanınız orada olabilirmiş. Uzun bir yoldan sonra Batman’a gelmişler. Batman’da gezmeye başla-
yok. Fakat böyle bir şey için bizim kitaplarımızı çalmamalı, ödünç almalısınız. mışlar. Görünüşünden bilge birine benzeyen bir adam ile karşılaşmışlar. Adama Batman’ın
-Ham ham, ham ham ham. nasıl bir şehre dönüştüğünü, Batman hakkında bilinmesi gereken bilgileri sormuşlar.Adam
-Siz bizim ağaçlarımızı, çiçeklerimizi, kitaplarımızı yemeyeceksiniz. Biz de siz her ay on ile birlikle yanlarındaki parka gidip ,bir parka oturmuşlar. Adam başlamış anlatmaya:
beş kitap vereceğiz. Böylece hem size hem bize daha faydalı olacak. Anlaştık mı? - Batman bilinmeyen bir hazine gibiydi. Aslında ilk başta Batman küçücük bir köydü.Ama
-Ham ham ham. bir gün Batman’da önemli bir enerji yakıtı olan petrol bulunduğunda her şey değişti.Batman
-Ham ham hamma! büyüdükçe büyüdü.Önce bir kasaba oldu. Batman durmadı,büyümeye devam etti.Kasaba
-Ham ham anlaştık ham ham. büyüdüğü için komşumuz Siirt iline ilçe oldu.Batman yine durmadı, büyümeye devam etti.
Alkış tufanları ve sevinç çığlıkları etrafı sararken Yamyamlar da mutlu mutlu ülke- İlçe büyüdüğü için kendi başına bir il oldu.İçinden çıkan petrol Batman’ın hazinesi idi.Bi-
lerine dönüyorlardı. Herkes Damla’yı alkışlıyor bazıları ise omuzlarında taşıyorlardı. Özel- linmeyen bir hazine.Önceden Batman’ın sakinler bilmezdi bu hazineyi.Yani Batman kendi
likle Nane Damla ile gurur duydu. hazinesini bilmezdi.Batman o kadar büyüdü ki komşu şehirler arasında Diyarbakır harici
-Haydi kızım, sen hiç böyle yapmazdın! Davul çalmadığım kaldı. Okula da geç kaldın. bütün illeri gelişim açısından geçti.Komşu iller bildiğiniz gibi tarihi yerler açısında zengin
-Nanee! yerlerdir.Ama bu iller Batman’dan gelişim açısında küçüklerdir.
-Ne Nane’si benim şapşik kızım? Benim ben annen. İki kardeş teşekkür edip kalkmışlar.Batman’ın hikayesi iki kardeşin çok dikkatlerini
Yani hepsi rüya mıydı? Hayır hayır Nane ona göz kırpmıştı… çekmiş.Yolculuk iki kardeşi hayli yormuş.Bir otele gidip otelde kalmışlar.
Sabah kalkıp kahvaltılarını yaptıktan sonra erkenden Batman’ın tarihi ve gezilip, gö-
rülmesi gereken yerlerinden olan Hasankeyf’e gitmek için otelden çıkmışlar. Hasankeyf’in
adını çok duymuşlar.Ama hiç gitmemişler.Yarım saat ,bir saat arası Hasankeyf’e varmışlar.
Heyecanla taksiden inmişler.İner inmez etrafa hayretle bakmışlar.Çok güzel bir yermiş Ha-
sankeyf.Yürümeye başlamışlar.Bir süre sonra karşılarına onlara Hasankeyf’i tanıtıp anlata-
cak rehber çıkmış.Rehberle tanıştıktan sonra rehber Hasankeyf’i anlatmaya başlamış:
45