Page 93 - 1376

4.2 Yan Amaçların Sınanması ve Sosyodemografik Değişkenler ve
Katılımcıların Ruh Sağlığı Düzeyleri

Araştırmanın bu bölümünde sosyodemografik özelliklerden yaş, cinsiyet,
ailenin ekonomik durumu, kardeş sayısı, annenin ve babanın öğrenimi, öğrencilerin

öğrenim gördüğü okul türü araştırmanın ruh sağlığı belirleyicisi özelliğinde olan

durumluk ve süreklilik kaygı, depresyon ve özsaygı düzeyleri arasındaki ilişkilere
odaklanacaktır.

Yan amaçların ilk hipotezine göre katılımcı öğrencilerin Durumluk Sürekli
Kaygı Ölçeği’nden elde ettikleri puan ortalamalarının yaş, cinsiyet, baba öğrenimi,

kardeş sayısı, öğrenim gördüğü okul türü, annenin öğrenimi ve ailenin gelir

düzeylerine göre değişip değişmediğine bakmak amacı ile tek yönlü ANOVA ve
bağımsız örneklem T-Test analizleri yapılmıştır. Demografik değişkenler her grupta

yer alan örneklem sayısı yeterli olduğunda ham kategoriler olarak ele alınmış, her

grupta yer alan örneklem sayısının yeterli olmadığı durumda ise iki kategorili olacak
şekilde birleştirilmiştir. Sonuçlara göre demografik değişkenlerle Çocuklar için

Durumluk Sürekli Kaygı Ölçeğinden alınan puan ortalamaları arasında anlamlı bir
fark yaratan tek değişkenin kardeş sayısı olduğu bulgulanmıştır. Durumluk Sürekli

Kaygı Ölçeği’ nden elde edilen puanlar durumluk ve sürekli olmak üzere iki alt
boyut altında incelenmiştir. Kardeş sayısı ise en az 1 kardeşi olan ve 2 ve üzeri

kardeşi olanlar olarak 2 kategoride incelenmiştir. Katılımcı öğrencilerin sahip olduğu

kardeş sayısına göre, Durumluk Sürekli Kaygı Ölçeği’nden aldıkları puan
ortalamalarının değişip değişmediği bağımsız örneklem T-test analizi ile

incelendiğinde, katılımcıların Durumluk Sürekli Kaygı Ölçeği’nin sürekli kaygı alt
ölçeğinden alınan puan ortalamalarının, en az bir kardeşi olanlarla iki ve daha fazla

kardeşi olanlar arasında anlamlı olarak farklılaştığı t(118) = 2.25, p < .027)
görülmüştür. İki ve üzeri kardeşi olan öğrencilerin sürekli kaygı puan ortalamaları

(Ort. = 32, S = 7.1) daha az kardeşi olan öğrencilerin sürekli kaygı puan

ortalamalarına ( Ort. = 34.78, S = 6.3) göre anlamlı olarak düşüktür. Sonuçlara dair
elde edilen bulgular Tablo 4’de gösterilmiştir. Diğer yandan katılımcıların cinsiyet,

yaş, baba öğrenimi, öğrenim gördüğü okul türü, annenin öğrenimi ve ailenin gelir

düzeyleri gibi demografik özelliklerinin katılımcıların kaygı düzeylerinde anlamlı bir
değişime sebep olmadığı görülmüştür (p>.05).

80