Page 21 - Puşide Katalog
P. 21

NASREDDİN HOCA

                            nadolu  Selçuklu  Devleti  döneminde,  Hortu  ile  Akşehir  çevresinde  yaşamış  olan
                         Aefsanevi  kişi  ve  mizah  kahramanıdır.  Kaynaklarda  yer  alan  bilgilere  göre  Nasreddin
                       Hoca, Sivrihisar’ın Hortu köyünde 605 (1208) yılında Abdullah ve Sıdıka çiftinin oğlu olarak
                       doğmuştur. Köyün imamı olan babası Abdullah’tan sonra bu görevi kendisi üstlendi. Anadolu
                       Selçuklu Devleti’nin siyasi karışıklıklar içerisinde olduğu zaman diliminde yaşayan Nasreddin
                       Hoca’nın  döneminde  Muhyiddin  İbnü’l-Arabî,  Mevlânâ  Celâleddîn-i  Rûmî,  Hacı  Bektaş-ı
                       Veli,  Yunus  Emre  gibi  isimlerin  etkisiyle  tasavvufi  düşünce  ve  tarikatların  etkinliği  artmaya
                       başlamıştır. Bu ortamda Mecmûâ-i Maârif’e göre 1237 ya da 1238 yılında ardında köy imamlığı
                       yapması için Mehmed adında birisini bırakarak tasavvufi düşüncenin merkezlerinden biri olan
                       Akşehir’e göç eden Nasreddin Hoca, bir süre sonra dönemin tasavvufi düşünce merkezlerinden
                       olan Akşehir’e göç ile Mahmûd-ı Hayrânî’nin dervişi  olarak Mevlevîlik, Yesevîlik veya Rufâilik
                       yoluna  mensup  olmuştur.  Yaşadığı  dönem,  doğum  ve  ölüm  yılları,  tarihî  kişiliği  ve  ailesi
                       hakkındaki  bilgiler  tartışmalıdır.  Yaşadığı  dönem  ve  yöre  hakkındaki  en  önemli  kanıtlar
                       Akşehir’deki türbesi, soyundan geldikleri söylenen kişilere ait mezar taşı kitâbeleri ve adına
                       kurulmuş olan vakıfla ilgili Fâtih Sultan Mehmed devrine ait bir arşiv belgesidir. Fatih’in hocası
                       ve İstanbul’un ilk kadısı Sivrihisarlı Hızır Bey, Nasreddin Hoca’nın torunudur.Fıkraları dikkatle
                       incelendiğinde Müslüman Türk halkının mizah sembolü olan Nasreddin Hoca’nın hazırcevap,
                       insanları kırmadan doğruyu söyleyen, yeri geldiğinde kendisiyle de alay etmeyi bilen bir tip
                       olduğu görülür. Fıkralarının çoğunda sıradan bir köylü gibi tarlasında, bağında çalışır, ormana
                       odun kesmeye gider, zaman zaman da şehre iner. Bu şehir çok defa Akşehir, Sivrihisar veya
                       Konya’dır.



 12  Turk Ignesinin Mucizesi Pusideler                                          Turk Ignesinin Mucizesi Pusideler  21
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26