Page 21 - Çolpan Dergisi 4. Sayı
P. 21
KÜLTÜR, SANAT ve EDEBİYAT DERGİSİ
saklanacaklardı? Çok geçmeden ormanın pacağını bilememiş. Ağacın altına oturmuş durumu düzeltmek için sizi sarayıma davet
sonunda olan hep birlikte yaptıkları sığınak ve kara kara düşünmeye başlamış: “Ben bu ediyorum. Altını çizerim ki bundan böyle o
akıllarına gelmiş. En iyi yanıysa Kral Aslan şekilde onları nasıl üzebildim? Sadece ken- saray bizim yeni yuvamız.” diyerek tebes-
bu sığınağı bilmiyormuş. Böylelikle oyun ol- dime bakıyorum ve onları düşünmüyorum. süm etmiş. Hayvanlar gerçekten doğru mu
duğu anlaşılmayacak, gerçekten gittiklerini Kendi başlarına yaşayamazlar mıydı?” diye söylüyor diye tereddüt etmiş. Birkaç dakika
düşünecekmiş. “Bu sorun da çözüldüğüne geçirmiş içinden. Sonrasında hâlâ bencillik bakışmışlar ve doğruyu söylediğinden emin
göre bu geceden sığınağa gitmeliyiz.” de- yaptığını görmüş ve düşüncesini değiştirmiş. olmuşlar. Hayvanlar sığınağa dönüp eşya-
miş eşek. Arkadaşları onaylamış ve gerekli “Basit hayvan dediklerimin yaşadıkları be- larını almış, Kral Aslan’ın arabasıyla sara-
eşyalarını alıp yola koyulmuşlar. Uzun sür- nim hayatımdan güzeldi. En azından yalnız ya dönmüşler. Sarayda Kral Aslan kendini
meden sığınağa varmışlar. Herkes istediği değil ve gerçek dostlardı. Çok geçmeden üstün görmüyor, herkesle güle oynaya vakit
köşeye geçmiş ve uyumak için yerleşmişler. onları bulup kendimi değiştireceğimi söyle- geçiriyormuş. Bu durum karşısında hayvan
Sabah olduğunda ilk önce tavşan uyanmış. mem gerek.” diye düşünmüş. Arabaya binip dostlar çok memnun olmuş.
Ormana çıkıp sabah yürüyüşü yapmak is- yolun sonuna kadar gitmiş ve hiçbir sonuca
temiş. Sonrasında Kral Aslan’ın kölelerine ulaşamamıştı. Daha sonra sığınağın pence- Bencilliğin ve adaletsizliğin olmadığı bir
yakalanırım korkusuyla vazgeçmiş. Arka- resinden bakan tilki Kral Aslan ve kölelerinin yerde yaşayacak olmaları tarif edilemez
daşlarının uyanmasını beklemiş. Sırayla geldiğini arkadaşlarına söylemiş, uzaktan bir duyguymuş. En çok iyi hissettiren şey
hepsi uyanmış ve beklemeye başlamışlar. ne yapacağını izlemeye başlamışlar. Kral dostça yaşama fikrinin Kral Aslan’dan çık-
Akıllarında bir sürü soru varmış fakat ce- masıymış. Bunca yaşanan şeyleri dostlukları
vaplayamıyorlarmış. Bu sırada Kral Aslan unutturacak, iyi bir şekilde yaşamalarına yol
penceresinden yine yolu gözlüyormuş. Ne açacakmış. Dostluğunuzun kıymetini bilin.
gelen varmış ne giden. Beklemiş, beklemiş, Unutmayın ki her şeyin üstünden gelmeniz
beklemiş... Yine kimseyi görememiş. “Acaba için yol vardır.
şikâyetleri olmadığı için mi gelmediler?” diye ***
sormuş kendi kendine. Daha sonra köle diye
nitelendirdiği domuzları çağırmış: “Ormana
gidip bakın bu hayvanlar nerede” diye em-
retmiş. Domuzlar hayvanların yaşadığı böl-
geye doğru hareket etmişler. Her yeri didik
didik aramışlar fakat hiçbirinden haber ala- Aslan onların gerçekten gittiğine emin ol-
mamışlar. Saraya döndüklerinde sinirli Kral muş ve olduğu yerde ağlamaya başlamış.
Aslan’a “Sayın Kral’ım, ne yazık ki hiçbirine Pencereden bakan hayvanlar bu durum
ulaşamadık. Etrafı iyice kolaçan ettik fakat karşısında şaşkına dönmüşler. “Sizce ger-
gözükmüyorlar.” demiş domuzlardan biri. çekten pişmanlık duydu mu?” diyen eşeğe
Kral Aslan iyice sinirlenmiş ve arabayı ha- hepsi kafa sallayıp onaylamış. Sonrasında
zırlamalarını söylemiş. Kendi arayıp bula- Kral Aslan’ın yanına gidip ne diyecek diye
cakmış hayvanları. Arabaya binmiş ve dört bakmak istemişler. Yolun karşısından gelen
gözle etrafı aramaya başlamış. Biraz ilerle- hayvanları gören Kral Aslan, gözyaşla-
dikten sonra ağacın dalında asılı not kâğı- rını silmiş ve hayvanlara doğru koşmaya
dını fark etmiş. Domuzlara bakmış ve bunu başlamış. Onlar bir şey söylemeden önce
görmedikleri için cezalandıracağını söyle- söze girmiş: “Hayvan dostlarım, bana doğ-
miş. Sonra arabadan inmiş ve asılı not kâğı- ru yolu gösterdiğiniz için size minnettarım.
dını almış. Okumuş ve ağzı açık kalmış. Ben Ne kadar bencil ve adaletsiz davrandığı-
merkezli olan Kral Aslan olaylara hiçbir za- mın farkına vardım. Kabul ederseniz bu
man bu şekilde bakmamış, o yüzden ne ya-
21