Page 8 - Çolpan Dergisi 3. Sayı
P. 8

8

         Anlatı
        Ölüme Son Yirmi Dakika





      D                                                                          hayatınızı düşünüyorsunuz. Yaşadıklarınız
                                                                                                      Aslı GEREN




        Düşünsenize ölümünüze sadece yirmi dakikanız
                                                                                 gözlerinizin önünden geçerken daha da
        kaldı. Ne yapardınız? Ops! Çok mu klişe oldu?
        Pekalâ en baştan alalım.
                                                                                 büyük bir karamsarlığın içinde buluyorsunuz
                                                                                 kendinizi. Hayatınızda doya doya mutlu
        Her insan ölümünden yirmi dakika önce ölece-                             olamamışsınız, insanları umursamadan tek
        ğinden haberdar oluyor bir mesaj ile. Eğer size
                                                                                 bir gün dahi geçirememişsiniz. Bacakları-
        o mesaj gelirse gerçekten de son dakikalarınızı
                                                                                 nızın sizi daha fazla taşıyamayacağınızı
        yaşıyor olursunuz. Şimdi bazı şeyler yerine
                                                                                 anladığınızda yere çömeliyorsunuz. Göz-
        oturduysa devam edelim. Eviniz de rahat bir
                                                                                 yaşlarınız tek tek özgürlüklerini ilan ederken,
        şekilde oturmuş veya uyuklarken telefonunuza
                                                                                 hıçkırıklarınız da daha fazla dayanamayıp
        bir bildirim geliyor. O uyku sersemliği ile en
                                                                                 onların peşine düşüyor.
        başta bakmak istemiyorsunuz ama sonradan
        “Önemli bir şey olabilir.” düşüncesi sizi ele geçi-                      Son on dakikanız…
        riyor ve telefonu açıyorsunuz. Mesaj bölümüne
        girdiğinizde gördüğünüz mesajla beyninizden                              Gözyaşlarınız arasından etrafı izlemeye
        vurulmuşa dönüyorsunuz.                                                  başlıyorsunuz. Neşeli kahkahalarla etrafı
                                                                                 inleten insanlar, bir köşede ise hıçkırıkları-
        “Ölmene sadece yirmi dakika kaldı.”
                                                                                 na boğulan insanlar… Tüm zıt kutupları o
                                                                                 an fark ediyorsunuz. Hayatınız boyunca
        Uyku sizden hızla uzaklaşırken onun yerini korku
                                                                                 hiçbir zaman böylesine dikkatle etrafı
        dolduruyor. Bütün vücudunuz korkunun etkisiyle
        hem titremeye hem de kasılmaya başlıyor. Du-                             incelememenizin acısını son dakikalarınızda
                                                                                 çıkarıyorsunuz. Ağlayan bir insan gözünüze
        varların üstünüze doğru geldiğini fark ettiğiniz   da yankılanırken düşünlerinizle boğuşmaya
        gibi kendinizi bir çırpıda dışarı atıyorsunuz.   başlıyorsunuz.          takılıyor. Ardından o kişinin yan bankın-
        Yolda yürürken kendinizi rahatlatmaya çalışıyor                          da kahkahalarla gülen bir kişinin daha
        ama her defasında başarısız oluyorsunuz. Ya-  Yirmi dakika için de hiçbir şey yapama-  olduğunu fark ediyorsunuz. İçiniz bir anda
                                                                                 öfkeyle doluyor. Öfkeniz o kadar kuvvetli
        nınızdan geçen insanların tuhaf bakışlarını fark   yacağının farkındasınız. Hastane hemen
        ediyorsunuz lakin bakışları anlamlandıramı-  yanınızda olduğundan dolayı içiniz az da   ki yerinizde duramıyorsunuz. Dünyanın
        yorsunuz. Birkaç adım attıktan sonra kafanıza   olsa rahat. O an da kurtulabilirim düşüncesi   adaletsizliğine ağız dolusu hakaretlerde
        dank ediyor, pijamalarınızla sokağa fırladığınız.   de kafanızın bir yerinde yer ediniyor. İçinizde   bulunuyorsunuz. Ama ufacık bir noktayı
        Umursamıyorsunuz. Dakikalarınız kalmışken   oluşan korkuya anlam veremiyorsunuz.   atlıyorsunuz. Bu dünyada mutlu olmak
        insanların bakışları en son umursayacağınız şey   Ölümden korkmadığınızın farkındasınız.   da, üzülmek da sizin ellerinizde. Sadece
        bile olmuyor.                         Peki ya o zaman neyden korkuyorsunuz?   bakış açınızı değiştirebilirseniz her şey güzel
                                              Arkanızda bıraktıklarınıza mı? Hayallerinize   olabilir.
        Kendinizi bir banka atarken aileniz aklınıza   kavuşamadığınıza mı? Mezarınıza kimsenin
        geliyor. Telefonunuz yanınızda değil, haber   ziyarete gelmemesinden mi yoksa günahları-  Mesela yağmurlu bir gün de dışarıya çık-
        veremezsiniz. Telefonunuz yanınızda olsa da   nızın bedelini ödeyememekten mi? Saç-  tınız. Bir yere gideceksiniz. Tam yolun kar-
        arama taraftarı değilsiniz. Kendinizi avutmak   larınıza tüm gücünüzle asılıyorsunuz. Tüm   şısına geçecekken yanınızdan hızla geçen
        adına “Belki de bir şakadır.” diyorsunuz. İçiniz-  acınızı, korkunuzu ondan çıkarmak istercesine   araba duraksamanızı sağlıyor. Siz üstünüze
        den bu cümleyi o kadar fazla tekrarlıyorsunuz ki   çekiştiriyorsunuz.    bulaşan çamura sinirlenirken, geçeceğiniz
        gerçekten inanmaya başlıyorsunuz ama içinizde                            yolda bir kaza olduğunu fark etmiyorsunuz.
        ki ufacık bir ses bunun şaka olmadığını bas   Daha fazla dayanamadığınız da ayağı   İşte tam olarak bundan bahsediyorum.
        bas bağırıyor. Tekrardan bir karamsarlık hâkim   fırlıyorsunuz. Bir sağa bir sola giderken   Asıl gerçek tam karşımızda olsa dahi
        oluyor benliğinizde. Kalbinizin sesi kulaklarınız-  düşünceleriniz yine sizi esir alıyor. Bu sefer de   kafamızı kaldırıp bakmıyoruz. Hatta orada
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13