Page 12 - Çolpan Dergisi 3. Sayı
P. 12

12

         Öykü
        Pervaz



      H                     Berfin TAYSUN     Güzel bir kız olmadım hiçbir zaman. Gözlerim   larım insanların garibine gidecek ve bunun





        Hayal kırıklıkları olurdu ya hayatımızda. Şu an
                                              kahvenin en koyu rengi, saçlarım ise kumraldı.
                                                                                 altında yatan nedeni araştıracaklardı.
        tek hissettiğim durum bir hayal kırıklığından
                                              Bence sıradan biriydim.
        ibaretti.
                                                                                 Sonra dediğim gibi kibirli kız olma rolünden
        Gözlerimden akan yaşlar yanağımı ıslatıyordu.   Oturduğum banktan doğruldum. Gözlerim   yılmadan hayatımı devam ettirdim.
                                              bir süre hastanenin büyük ve yeşilliklerle dolu
        Tuzlu gözyaşlarım yanağımı bir alev misali
                                              bahçesinde gezindi.                Günler her zamandan daha hızlı geçiyor-
        yakıp geçiyordu.
                                                                                 du ya da ölümün bana yakınlığı daha da
                                              Derin bir nefes aldım. Hastahanede biraz
        Babama bunu nasıl söyleyecektim? Babam                                   artıyordu.
                                              durursam kendimi yiyip bitirebilme ihtimalim
        kahrolurdu, yaptığı binayı yarıda bırakma   yüksekti.
        ihtimali dahi yüksekti.                                                  İki aydır yorgun ve bitkindim. Belki ölümü
                                                                                 bekleyen bedenim hayati işlevlerime son
                                              Benim gibi kibirli bir kızın belki de sonu
        Sakin ol Hilal. Mantıklı düşün diye kendime   buydu...                   vermişti...
        emirler vermeye başladım. Ama kendime verdi-
        ğim emirler, gözyaşlarım ile birlikte dağıldı.  Ardımda kalan insanlara ne olacaktı?
                                              Babacığım... Yıkılırdı. Tıpkı bir çınar ağacının
        Bakırköy hastanesinin bahçesinde bulunan   devrilişi gibi çökerdi. İş arkadaşlarım iki güne
        banklardan birine oturmuş, hastalığıma ağlı-  unuturlardı beni.          Zar atılıyor 5 çıkıyor.
        yordum.                                                                  Yaşam veriliyor.
                                              Bir an dünyadaki varlığımı düşündüm. Ne
                                              kadar önemsiz biriydim. Hep kendini yüksek
        Ölümün tenimi sahiplendiğini ve bir bıçak misali                         Sonra zar tekrar
                                              gören kibirli bir kızın tekiydim. Belki de ölmem
        boğazıma dayandığını hissediyordum.
                                              daha hayırlıydı diğer insanlar için.  atılıyor 4 göz
        Titrek bir nefes çektim içime. Bahçede gülümse-  Dolmuş şoförüne parayı uzatıp. Boş buldu-  kırpıyor, oradan.
        yerek koşan kız çocuklarına imrenerek baktım.  ğum bir yere geçtim. Başımı cama yasladım.   Yaşam alınıyor, son
                                              Umutlarımı kalbimden kopardım.
        Sadece onlar gibi sağlıklı olmak istiyordum.                             armağan olan ölüm
        Hastalığımı öğrenmeden önceki ben olsam   Kibirli kız rolüne sadık kalmalı ve ölüm gerçe-
        kesinlikle sağlık değil de ünün peşinde koşardım.  ğini saklamam lazımdı. Benim iyimser tavır-  veriliyor.

        Annem hep beni kibirli bir insan olmamam için
        uyarırdı, ama ben inatla kibirli bir insan olmayı
        tercih etmiştim.


        Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. Ben güçlü
        bir kızdım, sakin olmalı ve bu hastalığı çevreme
        belli etmemeliydim.


        Bir süre bahçede hafif heyecanla dolaşan ba-
        harı inceledim. Bahar geliyordu gelmesine ama
        bana sonbahar geliyordu.


        Üstüme giydiğim yeşil desenli kazağım, soğuk
        havaya yetersiz kalmıştı. İlkbahar kapıyı çalma-
        sına rağmen hava soğuktu.
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17