Page 194 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...

-Günaydın Yıldız abla, kusura bakma uyandırdım

sizi. Bir temizlenip giyinip geleyim, anlatırım her şeyi.
-Ne uyandırması Ali, o nasıl söz bu ev senin de

evin.

-Çok sağ ol abla, ben hemen geliyorum.
-Tamam, acele etme. Ben de kahvaltıyı hazırlıyor-

dum. Temizlen gel birlikte kahvaltı yapalım.

Bu konuşmanın ardından Hüsnü temiz kıyafetlerle
Ali’nin yanına geldi. Ali banyo yapıp, kıyafetlerini de-
ğiştirdikten sonra solana girdi. Salona girdiğinde Hüsnü
ile Yıldız’ın kızının üstüne giyinmiş masada oturduğunu
gördü. İdil birinci sınıfa giden çok zeki, dünyalar tatlısı
bir kızdı. Ali her geldiğinde İdil’e bir şeyler alırdı. İdil

bile o yaşta bir şeyler olduğunun farkındaydı. Çünkü Ali
abisi bu sefer eli boş gelmişti.

-Ali abi uzun zamandır bize gelmiyorsun, seni öz-
lüyoruz göremeyince, bugün bizde kalacaksın değil mi?

-İdilcim ben de seni çok özledim, zaten seni gör-
meye geldim ben. Bugün kalmayacağım ama birkaç gün
sonra gene gelirim. Bu sefer kalırım anlaştık mı?

-Tamam abi, ama söz verdi unutma.

O esnada Ali kahvaltının hazırlanmasına yardım
etmek için doğruldu. Ancak ağrılarından ve yorgunlu-
ğundan kaynaklı kalkmakta zorlanıyordu. Yıldız Ali’nin

bu halini görünce ona oturması, dinlenmesi için ısrar et-

192