Page 341 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 341
atmaya başlamıştı. Koridordaki diğer hücrelerin önün-
den geçerlerken Aykan ve Metin abisine sesleniyordu.
Henüz onlarla ilgili hiçbir bilgisi yoktu. Fakat tüm ses-
lenmelerine rağmen bir cevap alamıyordu. Bir süre bu
şekilde gittikten sonra bir asansörün önüne gelince dur-
dular. Bir süre asansörü bekledikten sonra sürükleyerek
asansöre attılar. Asansörden indirildiğinde kaçıncı kata
geldiklerini anlayamamıştı. Fakat günler sonra dışarıyı
görebilmişti. Havanın aydınlık olduğunu gördü. O ana
kadar geçen sürede zaman kavramını yitirmişti, tek bil-
diği şimdi gündüz vakti olduğuydu. Büyük bir odaya gi-
rene kadar sürüklemeye devam ettiler. Odaya girene
kadar slogan atmaya devam etmişti. Girdikleri odada
büyükçe bir çalışma masasında oturan, 50 yaşlarında,
kafasının üst kısmındaki saçlar dökülmüş, kafasının yan-
larındaki saçlar ise kırlaşmış, badem bıyıklı, kilolu ve
orta boylarda bir adam oturmaktaydı. Ali’yi odaya geti-
ren polisler odadaki kişiye müdürüm diye hitap ettiğin-
den bu kişinin TEM Müdürü olduğunu düşündü. Müdür
Ali’yi bir süre süzdükten sonra;
-Gel buraya şöyle otur. Seni çok hırpalamışlar. Çok
yorgun görünüyorsun. Çay, sigara getirteyim mi? diye
sordu.
-Ben sizden hiçbir şey istemiyorum. Savcıya mı,
mahkemeye mi nereye çıkartıyorsanız çıkartın. Sizinle
konuşacak hiçbir şeyim yok.
-Ali beni diğerleriyle karıştırma, ben kimlerden ne
339