Page 339 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 339

senin elinde. Bizim dediklerimizi yaparsan senin için

            güzel geçer, ama dediklerimizi yapmazsan seni üzeriz
            Ali. Bak dünden beri bir şey de yememişsin, istersen İs-
            kender falan getirteyim sana. Zaten aç karnına direnmek
            de zor olur.

                 -Sizden hiçbir şey istemiyorum. Konuşacak da hiç-
            bir şeyim yok. Elinizden geleni ardınıza koymayın. Hem
            sen beni o biraz önce birlikte geldiğin arkadaşına sor,

            benden daha önce tek kelime alabilmiş mi? Sizler halk
            düşmanı, işkenceci, katillersiniz. Benim söyleyeceklerim
            bu kadar.

                 -Ben ona benzemem Ali, ben sabırlıyımdır. Seni de
            sabırla bekleyeceğiz. Benim elimden senin gibi kaç tanesi
            geçti. Onlar da önce böyle senin gibi böyle atarlanıyor,
            daha sonra bülbül gibi şakıyorlardı. Seni de öttürmesini

            biliriz. Şimdilik gidiyorum, sen dediklerimi biraz düşün.
            Geri geldiğimde bu sefer farklı geleceğim. Ondan sonra
            konuşup konuşmamak sana kalmış. Hadi sen şimdi biraz
            dinlen ve dediklerimi iyice bir düşün. Sonra görüşürüz.

                 Polisler  gittikten  sonra  hücresinde  volta  atmaya
            başladı. Polislerin tehditlerini hiç düşünmüyordu bile.
            Kendinden o kadar emindi ki ne olursa olsun konuşma-

            yacak ve ifade vermeyecekti, ihanet kavramı ona çok
            uzaktı. Yoldaşlarına, örgütüne ihanet etmektense işken-
            cede ölmeyi tercih ediyordu. Bu konuda çok netti. Göz-
            altında ve savcılıkta yaşanacaklardan daha çok dışarıdaki
            işleri düşünüyordu. Dışarıda o kadar çok iş vardı ki, bu


                                      337
   334   335   336   337   338   339   340   341   342   343   344