Page 334 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...

Ali’nin döndüğü polis o konuşurken içten içe,

“Çok abartmışlar. Emniyet’te nasıl devam edeceğiz döv-
meye, bu sefer konuşturmamız lazım” diye düşünü-
yordu.

Bir süre daha yol aldıktan sonra Ali’nin yaralarının
sıcaklığı geçmeye başlamış, sızıları ağrıya dönüşmek-
teydi. Ali’nin sol gözü aldığı darbelerden dolayı şişmiş
ve tamamen kapanmıştı. Bu esnada araç Vatan Emniyet

Müdürlüğünün arka kapısına doğru yanaştı. Ali tüm ağ-
rılarına rağmen bu sefer de kendisini araçtan çıkarmaya
çalışan polislere kalan tüm gücüyle direniyordu. Polisler
zor da olsa Ali’yi araçtan indirdiler, Ali ağrılarına aldır-
madan sesinin çıktığı kadar slogan atıyordu. Ali’yi sü-
rükleyerek bodrum kattaki boş bir hücreye attılar. Ali,

Metin’in gözaltına alınıp alınmadığından emin değildi.
Bir yandan Metin’i, bir yandan Aykan’ın çok fazla iş-
kence görüp görmediklerini düşünüyordu. Artık ağrıla-
rının ve sızılarının da çok fazla artmasıyla kendini
hücrede bulunan yer yatağına attı. Bir süre dinlendikten

sonra ayağa kalkıp biraz volta atmak istedi, fakat bırakın
ayağa kalkmayı, hareket edecek gücü bile kalmamıştı. Bir
süre sonra elini yüzüne götürdüğünde yüzündeki kuru-
muş kanları fark etti. Elini burnuna değdirdiğindeyse;
burnunda çok büyük bir ağrı hissetti, o an burnunun kı-
rılmış olabileceğini düşündü. Aradan yaklaşık 2 saat

geçmişti ne gelen vardı, ne giden. Biraz olsun gücünü
toparlamıştı ve yattığı yerden doğrularak tuvalete gitmek
için polislere seslendi. Tam o sırada polisler de Ali’yle

332