Page 337 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 337
işkenceler sırasında merdivenlerden atılırken kopup düş-
tüğünü anımsadı. Uyandığında, saatin kaç olduğunu bil-
miyordu. Her zaman çok dikkatli birisiydi, bu yüzden
düşmanın eline hiçbir şey geçmediğinden hemen hemen
emindi. İşkencenin henüz bitmediğini, konuşması için
daha türlü türlü işkence yapacaklarını biliyordu. Daha
önce de defalarca işkence görmüş ve bu konuda tecrü-
besi vardı. Düşman bugüne kadar Üzerinde her türlü iş-
kence yöntemini denemiş, fakat tek bir kelime bile
alamamıştı. Gördüğü tüm işkence yöntemlerine rağmen
hep alnı dik çıkmıştı. Bugün yine alnı dik çıkacağından
emindi. Çünkü Ali için en değerli şey yoldaşları ve hal-
kıydı.
Bunları düşünürken hücrelerin bulunduğu koridor-
dan sesler gelmeye başladı. Hemen ardından iki polis
içeri girdi. İki polisi de tanımıştı. Polislerden biri daha
önceki gözaltısında işkence yapan polisti, diğeri ise göz-
altına alındığında arabada olan, daha sonra hücredeyken
yanına gelip kendisiyle konuşan polisti. Gördüğü işken-
celerden bitkin düşmüş olan Ali’yle dalga geçerek;
-Dünden beri buradasın, hala dinlenmedin mi? diye
sordu.
-Ne istiyorsun?
-Artık sohbet etme zamanımız geldi. Önce bir par-
mak izine, oradan da resim çekilmeye gideceğiz. İşleri-
mizi bitirince de seninle oturup erkek erkeğe
konuşacağız. Hadi gidelim de işlerimizi halledelim.
335