Page 333 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...

bol konuşuruz… dedi ve Ali’nin sol tarafında oturan po-

lise doğru eğilerek;
-Devrem sen burada yenisin, bu Ali’yle çok anıları-

mız var. Geçen sefer de böyle suskundu, ama bu sefer
sessizliği fazla uzun sürmeyecek. Onun için çok güzel
planlarım var… diyerek devam etti.

Diğer polisin de gülmesiyle Ali’nin iki tarafında ve
önde oturan polisler birlikte kahkaha atmaya başladılar,
yaptıkları hiçbir şey Ali’nin zerre umurunda değildi. Yol-
daşları Ölüm Orucuna yatarken, gözlerini kırpmadan

feda eylemleri yaparken polisin iki tehdidiyle mi yıkıla-
caktı. Hiçbir işkence metodunun kendisini yıldıramaya-
cağının Ali de farkındaydı. Ali’nin tek düşündüğü Aykan
ve Metin abisinin çok işkence görüp görmediğiydi. Ali
feda kuşağının bir evladıydı, her zaman kendisinden

önce yoldaşlarını ve halkını düşünürdü. Bu düşüncelerle
yola devam ederlerken sağındaki polis Ali’ye;

-İyi bak, iyi bak bir daha zor görürsün İstanbul’u…
dedi.

Ali tebessüm etti ve konuşan polise dönerek,

-Bizler devrimciler dünyanın tüm güzelliklerinin far-
kında olanlarız, biz olduğumuz her yeri güzelleştirme-
sini, oraya bir hayat katmasını bilenleriz. Bize İstanbul
da aynı güzellikte, dünyanın en ücra köşesi de. Siz ka-
tiller dünyanın tüm güzelliklerini yok edenlersiniz…

dedi.

331