Page 60 - BÜLTEN 93. SAYI YÜKSEK KALİTE
P. 60

Maskesiz Kalabilmek:






            Dürüstlüğün






            Psikolojisi ve Cesareti










                        “Gerçeği söylemek cesaret ister, yaşamak ise sabır.”


        Dürüst ol!» Bu çağrıyı hepimiz, hayatımızın bir noktasında   Bu noktada Carl Jung’un «persona» kavramı devreye girer.
        duyduk.  Ailemizden,öğretmenlerimizden,  dostlarımızdan   Jung’a göre persona, bireyin toplum önünde taktığı sosyal
        ya  da  kendi  iç  sesimizden…  Dürüstlük,  hemen  her   maskedir; bir tür kabul görmek ve ilişkilerini sürdürebilmek
        kültürde  ve  toplulukta  saygı  gören  evrensel  bir  değer.   için  giydiği  görünmez  kostüm.  Hepimizin  bir  personası
        Ancak  modern  dünyada,  bu  değeri  yaşatmak  her    vardır, çünkü sosyal yaşam bunu kaçınılmaz kılar. Sorun,
        zamankinden daha zorlayıcı bir hale geldi. Çünkü yalnızca   kişinin  bu  maskeyi  kendi  kimliğiyle  karıştırmasıyla  başlar.
        doğruyu  söylemek  yetmiyor,  o  doğrunun  getirdiği   İç  sesiyle  temasını  yitiren  birey,  bir  noktadan  sonra
        sonuçlara da katlanabilmek gerekiyor. Bir psikolog olarak   neyi  gerçekten  istediğini  değil,  neyi  inandırıcı  ve  kabul
        gözlemlediğim temel gerçeklerden biri şu oldu: Dürüstlük,   edilebilir bulduğunu yaşamaya başlar. İşte dürüstlük, tam
        yalnızca  bir  ahlaki  tercih  değil;  aynı  zamanda  ciddi  bir   da  bu  maskeyi  en  azından  bazı  anlardan  çıkarabilme
        psikolojik  dayanıklılık  göstergesidir.  Kişinin  kendisiyle  ve   cesaretidir.Carl  Rogers’ın  danışan  merkezli  yaklaşımında
        çevresiyle  kurduğu  ilişkinin  niteliğini  belirleyen  temel   vurguladığı  gibi  «İyileşme,  kişinin  kendisi  olabildiği  anda
        bir  yapı  taşıdır.  Ancak  çoğu  zaman  bu  değer,  bireyin   başlar.»  Ancak  bu  süreç,  göründüğünden  çok  daha
        en  temel  psikolojik  ihtiyaçlarıyla  çatışır.  İnsan  zihni,   cesaret  isteyen  bir  yolculuktur.  Çünkü  bazen  kendin
        kabul  görmek  ve  onaylanmak  ister.  Fakat  hakikati  dile   olmak,  senden  beklenen  kişiyi  reddedebilmeyi  göze
        getirmek,  zaman  zaman  bu  ihtiyaçlardan  feragat   almayı gerektirir. Persona, konforlu bir kabuktur fakat uzun
        etmeyi ve sosyal konfor alanının dışına çıkmayı gerektirir.   vadede bastırılan gerçek benlik, içsel çatışmaları doğurur.



































        60   www.mmo.org.tr/konya
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65