Page 132 - kurtulus-yeni.pdf
P. 132

bağlayacaktır.                               Diyelim ki dergimizi düzenli takip eden,
                      Kitlelerle bağımızı kuran yayınlarımız,  bize yardım eden, halk ilişkisi haline getir-
                   bildirilerimiz, broşürlerimiz, el ilanlarımız,  diğimiz her hangi bir ailemize haftada bir
                   afişlerimiz vb. örgütlenme çalışmalarımız-  uğruyoruz. Eve giderken, eve geliş saatimize
                   daki araçlarımızdır.                      dikkat ediyor muyuz? Geliş saati en geç
                                                             gece 9-10’u geçmemelidir. En uygun genelde
                      Elbette, kitleleri örgütlemek için bu
                                                             halkımızın yemek saati olan akşam 7-8 arası
                   araçlar çok önemlidir, lakin yeterli midir?
                                                             gitmektir. Halkımız buna çok dikkat eder.
                      Yeterli değildir ebetteki.             Eve zamanında geldiysek, dışarıdan yorgun-
                      Mesela bildirilerimizi dağıtırken çoğu  kirli geldiğimiz için elimizi, ayağımızı yıka-
                   zaman bildiriyi verdiğimiz insanla sadece  mamız, kokuyorsa çorabımızı yıkayıp de-
                   göz göze geliriz. Bildiri alan kişinin bildiriyi  ğiştirmemiz, yedeğimiz yoksa halkımızdan
                   okuyup-okumadığını dahi denetleme şan-    istememiz halkımızı etkileyecektir. Halkımız
                   sımız olmaz. Bazen de bildiriyi verirken  için aileden gibi davranmamız önemlidir.
                   sözlü iletişimimiz de olabiliyor. Lakin bu  Onları rahatlatan bir durumdur. Bu tür şeylere
                   örgütlenmek için yeterli midir?           gösterdiğimiz özen onlara karşı saygımızı
                      Elbette ki değildir!                   da gösterir. Geldiğimizde yemek saatiyse
                                                             yemek-sofra hazırlanırken yardım etmeliyiz.
                      Bildirilerimizi, yayınlarımızı, kitapları-  Yemek yerken halk kültürüne uygun dav-
                   mızı, açıklamalarımızı insanlarımıza okut-
                                                             ranmalıyız. Halkımız genelde yemek yenirken
                   mamız önemlidir. Lakin bu okutma faaliyeti
                                                             konuşmasını saygısızlık olarak görür. Aile
                   düzenli eğitime ve örgütlenmeye dönüş-
                                                             büyüğü müsaade ettiyse konuşabiliriz elbette.
                   müyorsa yaptığımız çalışmada sonuçsuz,
                                                             Halkımızın gelenek-göreneklerine, törelerine
                   güdük kalıyor demektir.
                                                             saygı bizi halkımıza daha da yakınlaştıracaktır.
                      Her verdiğimiz bildirinin okunup-okun-  Yemekten erken kalktıysak mutlaka tabağı-
                   madığını veya anlaşılıp-anlaşılmadığını de-  mızı, kaşık, çatalımızı mutfağa götürmeli,
                   netleme şansımız yoktur belki ama yayın-  sudan geçirmeliyiz. Sofra toplanırken de
                   larımız açısından bu şansımız vardır.     yardım etmeliyiz. Kahve veya çay içilirken
                      Dergi dağıttığımız, yayınlarımızı ver-  de yardımı esirgememeliyiz. Halkımız bizi
                   diğimiz mahallelerde, sokaklarda sabit oku-  kızı-oğlu gibi görmelidir. Hatta çoğu ailede
                   yucularımız vardır. Peki, bu okuyucularımızı  özellikle oğullar bu tür işlere karışmaz.
                   ne kadar tanıyoruz? Tanıyorsak, halk ilişkisi  Ataerkil aile yapısının bunda etkisi büyüktür.
                   haline getirebiliyor muyuz? Halk ilişkisi  Lakin bu geri bir   yaklaşımdır. Bunu da
                   haline getirdiysek o zaman örgütleyebiliyor  yavaş yavaş pratiğimizle kırmalıyız. Saygıda
                   muyuz?                                    kusur etmeyen devrimciler halkımızın gö-
                                                             zünde daha da büyür. Hele de çocuklarından
                      Örgütlenme aşamasına gelene kadar
                                                             göremediği saygıyı –hürmeti görünce de
                   geçtiğimiz adımlar kabaca böyledir.
                                                             gönlünün en önemli yerinde bize taht kurarlar.
                      Örgütlenme ancak birebir ilişki ile müm-
                                                             Kahve-çay içerken hemen siyasi-sosyal ko-
                   kündür.
                                                             nulara girmemeliyiz. Bu soğukluk yaratır.
                      Yayınlarımızı verdiğimiz, okuduğumuz   Mesela önce aile büyüklerine eğer çalışı-
                   ailelerimizle ne kadar çok ilgilenir, emek  yorlarsa işlerini, derdini, sıkıntısı, gününün
                   verirsek o kadar örgütlenme şansımız ar-  nasıl geçtiğini sorabiliriz. Zaten bu soru dahi
                   tar.                                      boşalma ihtiyacı olan insanlarımızın günü-
                      Zira örgütlenme için sadece kitlelerin  nü-sorunlarını anlatması ihtiyacını giderecektir.
                   gerçekleri bilmesi yetmez. Bunun kurtuluş  Bize sorunlarını rahatça anlatan insanları-
                   için bir zorunluluk olduğunu kavratmak    mızla
                   bizim işimizdir.                              İlişkilerimiz  daha sıkı olur. Halkımız


             132                                                                             kurtuluş
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137