Page 51 - DERGİpdf
P. 51
E. Aşırı Hoşgörülü Aile Tutumu
Çocuğun her isteği hiçbir sınırlama getirilmeden ve denetlenmeden yerine getirilmeye çalışılır. Kurallar
yok denecek kadar azdır. Aile ‘yaşayarak öğrensin’ mantığını sürdürerek müdahalede bulunmaz, ceza ve-
rilmez, ceza verilmeye çalışılsa bile aile bunu uygulamaz. Ailenin çocuk üzerinde hiçbir yaptırımı yoktur.
Bu şekilde yetişen bireyler anne babasına hükmeder ve çok az saygı gösterir Bencil ve şımarık olur. Eleş-
tiriye açık değillerdir. Başkaldırıcı olur ve toplum dışı davranışlar sergiler Kuralsızdırlar ve doyumsuzdur-
lar.
F. Mükemmeliyetçi Anne-Baba Tutumu
Bu tutumu benimseyen anne babalar çocuklarını akademik, sosyal, sanatsal, sportif her alanda kusursuz
olmasını beklerler. Çocuktan beklentiler yaşının ve kapasitesinin üzerindedir. Çocuktan aşırı titizlik ve
temizlik beklenir Kurallar ve kalıplar belirlenir ve çocuğun bunlara mutlaka uyması beklenir Çocuğa bü-
tün çocukça davranışlar yasaklanır. Arkadaş seçimi de aileye aittir
Aşırı titiz ya da tam tersi dağınık çocuklardır. Kendilerine güvenleri yoktur. Başarısızlığa uğradıklarında
kolayca hayal kırıklığı yaşarlar Yanlış yapmaktan korkarlar Okuldaki sıraları hep derli toplu, ders araların-
da ödev yapan, grup çalışması yapmak gerektiğinde şikâyet eden, bir işi tam yapmak için günler öncesin-
den çalışmaya başlayan çocuklardır
AİLELERE ÖNERİLER
1-Çocuğunuza zaman ayırın.
2-Çocuğunuzla birlikte olduğunuz zaman tüm dikkatinizi ona yoğunlaştırın. Bu nedenle de, başka bir işle
meşgulken değil, kendinizi rahat hissettiğinizde çocuğunuzla ilgilenerek, anne ya da baba olmanın keyfini
çıkarın.
3-Çocuğu sevmek, ona bolca ve pahalı oyuncak almak değil onunla ortak faaliyetleri paylaşmak, ona za-
man ayırmak, onunla oyun oynamaktır.
4-Aşağılamak, suçlamak, çocuk adına karar vermek yerine, çocuğunuzu dinleyin, gerçekten dinleyin ve
bunu ona gösterin; çocuğunuzu dinlerken tv. izlemeyin, gazete okumayın, başka işlerle meşgul olmayın.
Konuşurken göz teması kurun, çocuğun yüzüne bakın, aynı hizada olmaya dikkat edin.
5-Dinlendiğini düşünen çocuk kabul edildiğini, dolayısıyla sevildiğini düşünen çocuktur.
6-Göz kontağı kurarak, gülümseyerek kabul belirtisini beden diliyle pekiştirin. Böylelikle çocuk
“kişiliğine saygı duyulduğunu” düşünerek iletişimini sürdürür.
7-Anne ve babasının kendisini dinlediğini gören çocuk duygularını ifade etme olanağı bulur. Aldığı tepki-
lerle “anlaşıldım” duygusunu yaşar. Böylelikle rahatlar.
8-Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Kendi içinizde çelişkili davranışlarda bulunmanız ya da
anne ve babanın birbiriyle çelişen biçimde davranması, çocuğu “doğruyu bulma” konusunda zorlar.
9-Çocuğunuzu başka çocuklarla karşılaştırmayın. Çocuk, anne babası tarafından önemsenmek, değerli bir
insan olarak kabul edilmek ihtiyacındadır. Onun diğer çocuklarla karşılaştırılması, kendini değerli bir in-
san olarak görmesini engeller.
10-Çocuğunuzun yanında eşinizi asla kötülemeyin ve eleştirmeyin; eşinize olan kızgınlık, kırgınlık eleştiri
içeren davranış ve sözlerini çocuklarınızın yanında yapmayın. Kendi kırgınlığınıza çocuklarımızı ortak
etmeyin. Çocuk anne babanın birbirlerini kötülemesini, eleştirmesini istemez, birbirlerini sevip beğenme-
sini ister.
11- Çocuklarınızla sen dili ile değil ben dili ile konuşunun
12- Çocuğunuzun olumlu yönlerini ve başarılarını ön plana çıkarın. . Bizimki çok dağınık, çok yaramaz,
bizi hiç dinlemiyor teyzesi vb ifadelerle çocuğun olumsuz özelliğini yoğunlaştırmış üstelik de kendinizi de
kötü hissetmiş olursunuz. Çocuğunuzu koşulsuz sevin; başarılı olursan seni severim, istediğim gibi olur-
san seni severim vb ifadelerden kaçının. Çocuklarınızı koşulsuz severseniz, onlara, hem kendilerini hem
de insanları koşulsuz sevmeyi öğretirsiniz.