Page 29 - Bulten86_NET23
P. 29
Kendini küçük görmeyi bırak, “Ey ruh! Yaylaya çıkma çağı geldi
Sen yürüyen bir evrensin. Ten kışlağını bırak sonunda
Türkmen töresini kuşlardan öğren”
Dîvân-ı Kebîr, Mevlâna Müzesi Nu.68, s. 211
Evliliği katılmıyor, yücelmiş bir varlık 1242 ‘de ebedi âleme göç- Mevlana; «Hz. Muhammed, yıs’ında Sultan Veled’le birlikte
Mevlâna Karaman ‘da iken olan insanın damdan dama müştür. Türbesi halen Kayseri bütün peygamber ve velilerin Konya ‘ya döner. [Sipehsalar
reisidir. Büyüklük onundur.»
‘dedir.
1977: 126- 129]
atlaması gibi hayvanların bile
kendileriyle birlikte Belh ‘ten yapabileceği işleri yapmasına der. Onun üzerine Şems: «Hz.
göç eden Semerkandlı Hoca itiraz ediyor; zamanını yalnızca Şems-i Tebrîzî ile Muhammed, «Ya Rabbi seni Bu kez Şems ‘in Konya ‘ya
Şerefeddin Lala ‘nın kızı Gev- dini bilimlerin tahsiline harcı- Karşılaşması tespih ederim, biz seni layık gelişine herkes sevinir. Şems ‘in
her Hatun ile evlenir. [Eflâkî yordu. [Eflâkî 1953: I/77] olduğun gibi bilemedik. ‘ dedi, şerefine ziyafetler verilir, sema
1953: l/22-23] O sıralarda on Mevlana uzun Yıllar süren oysa Bayezid: “Ben kendimi meclisleri düzenlenir, sohbet ve
sekiz yaşındadır. Bu evlilikten Belh ‘te iken Mevlâna ‘nın eğitimi neticesinde tefsir, ha- tespih ederim, şanım ne kadar muhabbet dolu günler başlar.
oğulları Sultan Veled [1226] lala veya atabek denilen ho- dis, fıkıh, lügat, Arapça gibi yücedir.” buyuruyor» deyince; Fakat bu huzur ve sevgi dolu
ve Alâeddin [1227] dünyaya calarından birisi de babasının ilimleri tahsil etmiş, asrın önde Mevlâna cevaben: «Bayezid ‘in günler uzun sürmez. Ham kişi-
gelirler. Yıllar sonra Gevher müritlerinden Seyyid Burha- gelen bilginlerinden olmuştu. susuzluğu bir yudumla dindi ve ler yeniden kin ve kıskançlığa
Hatun ‘u kaybeden Mevlâna, neddin Muhakkik-i Tırmızî ‘dir. «Bütün ömrümün hasılı şu uç; suya kandı. Halbuki Hz. Muham- kapılır, Şems ‘e düşman olurlar.
Kerrâ [Kira] Hatun ile ikinci ev- Bahâeddin Veled göç ettiği sözden fazla değildir: «Ham- med susuzluktan yanıyor, bir Nihayet 5 Aralık 1247 gecesi
liliğini yapmış ve bu evlilikten zaman Seyyid Burhaneddin de dım, piştim, yandım» diyen yudumla doymuyordu. Bayezid, Şems aniden ortadan kaybolur.
Bu iki seçkin velinin dostluğu-
de Emir Muzaffereddin İlim Tırmiz ‘e gitmişti. Bahâeddin Mevlana; babası Sultanu‘l Hakk ‘ın ilk tecellisiyle kendini nu idrak edemeyenler Şems’i
Çelebi ile Melike Hatun dün- Veled ‘in ölüm haberini alınca, - Ulema ‘nın ve Seyyid Burha- nura gark olmuş gördü; daha
yaya gelmişlerdir. [Eflâkî 1953: Seyyid Burhaneddin, şeyhinin neddin ‘in feyizleriyle pişmişti, fazlasına bakmadı. Hz. Muham- yok etmişlerdir. Bu gerçek
Mevlana ‘ya söylenilmez, Şems
II/465-466] emaneti olan Mevlâna’yı yalnız fakat manevi yolculuğu son med ise Cenab-ı Hakk ‘a her gün ‘in gittiği haberi yayılır. Ancak
bırakmamak amacıyla Konya
Konya’ya ‘ya gelir ve onun manevi ter- durağa henüz erişmemişti. daha çok yaklaşıyordu. Allah Mevlâna’nın ölümünden sonra
Sayısı yüzleri bulan müritleri
Yerleşmesi biyesini üstlenir. [Eflâkî 1953: ve öğrencileri vardı. Bütün za- ‘ın kudret ve yüceliğini günden kaleme alınan kaynaklar onun
güne artarak seyrettiği için; “Biz
esrarlı ölümüne bir nebze ışık
I/56-59; Sipehsâlâr 1977: 34]
Bahâeddin Veled ‘in Kara- Babasının ölümünden iki yıl manını öğrencilerini eğitmek seni layıkıyla bilemedik.’ buyur- tutarlar. Şemseddin-i Tebrizi kavuşmayı diliyordu. Eşi Kira
man ‘da bulunduğunu öğre- soma [1233] Mevlâna, Seyyid ve müritlerini irşat ile geçiri- du” der. [Eflaki 1953:1/91-92, ‘nin Konya ‘da bulunan türbesi Hatun ‘un; «Hudavendigar Haz-
yordu.
nen Sultan I. Alâeddin Keyku- Burhaneddin ‘le birlikte Halep II/47-49] de Mevlâna’nın ölümünden son- retleri ‘nin dünyayı hakikat ve
bad onu Konya ‘ya davet eder. ‘e gider. Orada Kemâleddin İşte bu haldeyken, Mevlana ve Şems dostluğu bu ra mezarının üzerine inşa edilir. manalarla doldurması için üç
3.Mayıs.1228 ‘de Bahâeddin bin Adîm ‘den ders alır. Daha Mevlana’yı yakacak olan kıvıl- sözlerle başlar. Mevlâna, okut- [Önder 1978: 81-85). yüz veya dört yüz yıllık bir aziz
Veled ailesi ve dostlarıyla bir- soma Şam ‘a giden Mevlâna, cım ortaya çıkar: Şemseddin-i mak, öğretmek, vaaz etmekten Mevlana, Şems ‘i kaybettikten ömrünün olması lazımdı.» söz-
likte Selçukluların başkenti burada dört veya yedi yıl kal- Tebrizi. Şeyh Ebû Bekr-i elini eteğini çeker. Iki dost, sonra bu ayrılığın üzüntüsüyle lerine Mevlana: «Niçin? Niçin?
olan Konya ‘ya gelir. Sultan mış Muhyiddin İbnu ‘l-Arabî, Tebrizi-i Sellebaf’ın müridi tasavvufi sohbetlere gömülür- gönülleri yakan hasret dolu şi- Biz ne Firavun ve ne de Nemrut
ve şehir halkı onları yolda Sadeddin El-Hamevî, Şeyh olan Şems, ulaştığı manevi ler. Ancak öğrencileri ve halk irler söyler. Divan-ı Kebir ‘deki ‘uz Bizim bu toprak alemiyle ·ne
karşılarlar. Sultan, sarayda Osmane ‘r-Rûmî, Evhadûddin-i derecelerle tatmin olma- miş, Mevlana ‘nın kendileriyle ilgisini Şems mahlaslı şiirlerin büyük işimiz var, bize bu toprak ale-
kalmalarını teklif ederse de; Kirmanî ve Sadreddin-i Konevî olgunluk arayışıyla diyar diyar kesmesine tahammül ede- mez, kısmı bu dönemin mahsulüdür.
Bahâeddin Veled bilginlere ile sohbetlerde bulunmuştur. geziyor, bu yüzden kendisine kıskançlıkla Şems aleyhinde Bu arada Şems ‘i aramak için minde huzur ve karar nasıl olur?
medresenin uygun olduğunu [Eflâkî 1953: l/80, 86, 391; uçan Şems anlamında Şems-i dedikodulara başlarlar. Bu dost- Şam ‘a giderse de, bulama- Biz, birkaç mahpusun kurtul-
söyleyerek Altun Aba Medre- Sipehsâlâr 1977: 35, 40] Perende deniyordu. [Eflaki luktaki sırrı idrak edemeyenle- mış; onu gönlünde yaşatarak ması için bu dünya zindanında
hapsolmuşuz. Yakında Hakk ‘ın
sesi ‘ne iner; ders ve sohbet- 1953: 11/43] rin düşmanca davranışları so- aramaktan vazgeçmişti. [Eflaki
lerine Konya ‘da devam eder. Şam ‘dan Konya ‘ya dönün- Rivayete göre Mevlana- nucunda Şems 1246 yılının Mart 1953: II/141; Sipehsalar 1977: sevgili dostunun [Hz. Peygam-
Sultan Alâeddin başta olmak ce Seyyid Burhaneddin ‘in ya- Şems karşılaşması ilk kez Şam ayında Konya ‘dan ayrılır ve Şam 131] ber ‘in] yanına döneceğimiz
üzere pek çok müridi vardır. nında hücreden hiç çıkmadan ‘da olmuştu. [Eflaki 1953: 1/86, ‘a gider. [Eflaki 1953: 1/93, II/59, Ölümü umulur.» cevabını veriyordu.
[Eflâkî 1953: l/25-27] Bütün kırkar günlük üç çile çıkarmış; 11/47] Ancak bu iki velinin 129; Sipehsalar 1977: 126] [Eflaki 1953: II/2]
ömrünü halkı irşat ile geçiren bu süreyi yalnızca ibadet ve dostluğunun başlangıcı olan Bu yüce dostun ayrılığından Dünya bütün insanlar için bir Nihayet 17 Aralık 1273 Pazar
bilginler sultanı Bahâeddin tefekkürle geçiren Mevlâna, asıl karşılaşma yeri Konya ‘dır. sonra Mevlana derin bir ıstıraba misafirhanedir. Nice insanlar, günü güneş batarken Mevlana
Veled 23.Subat.1231 günü arınmış bir nefis ve ilahî sır- Şems, 29 Kasım 1244 tarihinde gömülür ve çevresiyle ilgisini veliler, peygamberler bir sure bu alemden göçer, Hakk ‘a ve
Hakk ‘a yürür. [Eflâkî 1953: lara açılmış bir gönülle dış Konya ‘ya gelir. Şekerciler Hanı kesip, bir köşeye çekilir. Herkes burada konaklamışlar, sonunda: sevgili peygamberine kavuşur.
l/29] Ardından Maârif adlı irfan dünyaya dönmüştür. Çilenin ‘na iner. O dönemde Mevlâna pişmandır. Bu sırada Mevlana «Rabbine sen O ‘ndan razı, O [Eflak1: 1953: II/20; Sipehsalar
hazinesi bir eser ve bir gönül sonunda Seyyid Burhaneddin: dört medre- sede birden ders ‘ya Şems ‘ten bir mektup ge- senden razı olarak dön.» [Fecr, 1977: 113-114] Hak ve hakikat
sultanı olan oğlu Mevlâna ‘yı «Haydi yürü de insanların ru- veren bir müderristir. lir. Mevlana sevinçle yeniden 89/ 28] davetine uymuşlardır. güneşi artık bu ölümlü dün-
bizlere miras bırakır. hunu taze bir hayat ve ölçüle- Bir gün Mevlâna, yanında sema etmeye, şiirler yazmaya, 1273 yılı kışında bu hitap Mevla- yadan gurup etmiş, ölümsüz
Eğitimi meyecek bir rahmete boğ, bu öğrencileriyle Şekerciler Hanı dostlarına iltifata başlar. Onları na ‘yadır. alemde batmamak üzere yeni-
suret âleminin ölülerini kendi
den doğmuştur. İşte bu yüzden
‘nın önünden geçerken onu
Mevlâna, ansızın hastalanıp
çekemeyenler pişman olurlar
Mevlâna ‘nın ilk mürşidi ba- mana ve aşkınla dirilt» sözle- gören Şems, Mevlana ‘nın bi- ve Sultan Veled ‘in Şam ‘a gidip, yatağa düşer. Son demlerinde Mevlana ‘nın ölüm gecesine,
bası Bahâeddin Veled ‘dir. O riyle Mevlâna ‘nın eğitiminin neğinin dizginini tutar ve bir Sems ‘i aramasını isterler. Sul- olduğunu anlamıştır. Hastalık ayrılık gecesi denilmez; dostuna
büyük insanın terbiyesi altında bittiğini, artık irşat ile görevli soru sorar: «Ey dünya ve mana tan Veled beraberinde Mevlana haberi hızla yayılır. Herkes şifa kavuştuğunu ve ebedi vuslata
yetişen Mevlâna henüz küçük olduğunu belirtir. [Eflâkî 1953: bilgilerinin sarrafı, söyle! Mu- ‘nın bir mektubu ile Şam’a gider, dilemek, duasını almak için erdiğini belirtmek için düğün
bir çocukken olgunlaşmış, I/87-89] hammed Hazretleri mi yoksa Şems’i bulur, yeniden Konya’ya Mevlana ‘ya koşar. 0 ise, şifa gecesi anlamında «Şeb-i arus»
muhakeme sahibi olmuştur. Seyyid Burhaneddin daha Bayezid [sufi, 9. yüzyıl] mi davet eder. Şems, 1247 Ma- istemiyor; bir an önce Hakk ‘a denilir.
Diğer çocukların oyunlarına soma Kayseri ‘ye gitmiş ve daha büyüktür?»
26 27