Page 10 - Nabız Birinci Sayı_Neat
P. 10
SON GÜNLERINDE ATATÜRK...
Nurhadiye ŞAVKIRAN Tarih Öğretmeni
Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim
duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir.
Bu yıl da ülkemizin her köşesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve çağdaş Türkiye’nin mimarı olan
Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 81. yıl dönümünde sevgi, özlem ve minnetle andık.
Dergimizin tarih kokan bu sayfalarında savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir
devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenilirlik barış ve
insan severlik değerleri ile de evrensel bir kişi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün son günlerine götüreceğiz
sizleri…
Atatürk’ün Hastalığının İlk Belirtileri
10 1937 yılında Atatürk’ün en çok şikâyetçi olduğu rahatsızlık, vücudunun muhtelif yerlerindeki, bilhassa
ayaklarındaki kaşıntıydı. 1937 Ekim’inde bu kaşıntıların müsebbibinin Çankaya köşkündeki “et yiyen
cinsinden küçük kırmızı karıncalar” olduğu söylenince, bu defa âdeta bir seferberlik ilan edildi.
Genelkurmay zehirli gaz uzmanı Nuri Refet Korur ’un tavsiyesi ile köşkün “Cyclon B” denen siyanidrik
asit gazıyla dezenfekte edilmesi kararlaştırıldı. Bu zehirli gaz gemilerde farelere karşı da kullanılmaktaydı.
Bu bakımdan Yavuz gemisinden uzman bir ekip getirtildi. 7 Şubat 1938 günü işe girişilerek, köşkün bütün
pencere ve kapıları zamklı bez ve kâğıtlarla kapatılarak gaz geçirmez bir hale getirildi. 48 saat müddetle
köşk yoğun bir gaz altında tutuldu.