Page 26 - Münip E-Book
P. 26

ÖYKÜ































             Özledik





             MİRAY ERDEM        *



                  nnemler hep çocukluklarını anlatırlardı. Sabahın   Vazgeçmek yerine düşerken en az hasarla kurtulabile-
              Aköründe oynamaya çıkıp akşam ezanında eve gir-  ceğim pozisyonlara girerdim. Kısa sürede bu işte usta-
             diklerini söylerlerdi. “Oyuncak nerede?” derdi annem.   laştığımı söyleyebilirim. Önceden parmağıma kadar her
             “Kırk yılda bir amcam Almanya’dan oyuncak bebek ge-  yerim sıyrılırken artık sadece dizlerim yara oluyordu.
             tirecek de…” Ağaç dallarını, evcilik oynarken makarna   Açıkçası bu beni mutlu ediyordu. Çünkü sıyrıklar, yara-
             olarak kullandıklarını söylerdi. Ağaç yapraklarından sar-  lardan daha çok can yakıyordu.
             ma, çamurdan hamur…
                                                          Öyle böyle gün biter, o anı beklerdik kardeşimle. Ve o
             “Biz öyle mutluyduk.” diye bitirirdi cümlesini yüzünde-  beklenen an çok geçmeden gelirdi. Koyun çanları… Se-
             ki gülümseme ile. Her anısını anlattığında yüzü gülerdi   vinç içinde evin yan tarafındaki yola çıkar ve arkaya ba-
             annemin. Şimdiki yaşam koşulları daha iyi olsa da hep o   kardık. Omzuna uzun, hafif kalın bir sopa koymuş ve iki
             zamanda yaşamak isterdim. Annem bunları her anlattı-  kolunu da sopanın üstünden atan, yavaş adımlarla gelen
             ğında evciliğe tutuşurdum. Yapraklardan dolma, dallar-  dedem. Evet, dedeni bir cümleyle tanıt deseler bu cümle
             dan makarna, kumdan tuz, topraktan köfte… Oyunlar-  olurdu herhalde. Koşarak dedeme sarılırdık. Ardından
             da kullandığım eski bir havanım vardı. Onda yaprakları   büyük kavga vazgeçilmezimizdi. Dedemin sopasını al-
             döver, içine su karıştırıp bol naneli çorba yapardım. Ya   mak ve onun gibi yapmak. Tabi büyük olan ben oldu-
             da gülleri ezer, gül suyu. Maydanoza benzeyen baldıran   ğum için kaybederdim hep. Kardeşime hâlâ kızgınım bu
             otu da soframdan eksik kalmazdı. Büyük düz taşlar bu-  konuda. Ne var yani ilk ben yapsam?
             lur, onları da tabak niyetine kullanırdım.
                                                          Dedem KOAH hastasıydı. Bir süre sonra nefesi çok tı-
             Evcilik oyunum bittiğinde de bisiklet sürerdim. Her   kandığı için çobanlığı bırakmak zorunda kaldı. Annean-
             bindiğimde düşsem de asla binmekten vazgeçmezdim.   nem de alzheimer olduğu için yanımıza taşındılar. Her


             *   Çatalca Anadolu Lisesi 12. Sınıf Öğrencisi.

         24            2021/1
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31