Page 34 - Münip E-Book
P. 34
anımsayacağız hatta farklı bakacağız olanlara, biliyorsun
değil mi? dedi kadın.
geçmiş ancak bugünün koşullarına bağlı kalan mı, hiçbir
şey geleceğe tutunamaz mı, her şey şimdiden mi ibaret?
o halde bu yazıyı okurken sen, tek bir harfi bile bir ön-
cekinden farklı algılarsan geçmişe haksızlık etmiş olmaz
mısın dedi uzaktaki.
harfler boğazına dizildi telaşla kadının.
harfler..
harflerin aceleci bir tavrının olduğunu düşünüyorum.
koşturup duruyorlar sağa sola telaşla. kendilerini akın-
tıya bırakamadıkları kesin, öte yandan akıntının dışına
çıkmaya da güçleri yetemez sanki. gözünü açıp kendini
bambaşka bir evrende bulan yaratıklar gibiler harfler.
zaman geçiyor ve kendilerini bitmez bir döngünün için-
de hissediyorlar; aşırılığa varan çözümleme, sınırsız bir
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: parçalama, gerçek bir ufalanış var kendi aralarında. keli-
yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi meleri oluştursunlar artık diye beklenmekte harflerden
(a.behramoğlu) ancak onlar bunu yapacak bilinçten mahrumlar…
bütün güzel müzikleri dinlemeli insan mesela, saatlerce beyaz bilinç
seyretmeli masmavi denizi. yazı çok sevmeli; kavurucu
sıcağında bir pamuk tarlasının, başını göğe dikmiş pa- herkes bir kalıp seçip ona özeniyor. cesareti yok kim-
muk çiçeklerine bakakalmalı. kışı çok sevmeli; karın senin başka sayfalarını çevirmeye. kendine dair yazısız
içinden çıkan boynu bükük beyaz kardelene vurulmalı. bir sayfa bulmaktan korkuyor hep birileri. karışık olan
kısa sarı saçlarını sevmeli ömrü boyunca ya da “kestim kafalarımız, ayakkabılıklarımız değil. sabahları evden
kara saçlarımı” g.akın, demeden sevmeli uzun siyah saç- çıkarken elimizi atıp ayakkabılığa, bulsak da ayakka-
larını. arkadaşları, dostları olmalı etrafında sürekli dert- bımızın diğer tekini, giyecek bir çift ayak bulamıyoruz
leştiği, paylaştığı, anlaştığı veya yalnız yaşamalı, suskun çoğu zaman. hangimiz fark etti ki bu bahar her gün geç-
kalmalı, öylece derdini içine akıtmalı. ya dost olmalı tiğimiz yolda erken açan erik ağacının beyaz çiçeklerini.
etrafına ve yahut esaslı bir düşman. bir defa da dur geçerken, yakından bak da gör. belki o
ağacın çiçeği sensin.
diyelim ki mutlu bir insan olmayı seçti hayatı boyunca,
hep mutlu olmalı çılgınca işte yine aynı farsça şarkıyı dinliyorum
mutsuz bir insan olmayı seçti ise mutsuzluğun itici gü- kalbimin derinliklerine zincirleniyor bu şarkı, kalbimde
cüne bağlanmalı umutsuzca. yarım, kalbimde…
her türlü belirsizlikten kaçınmalı ki insan, ne vakit ufka küçük bir kız çocuğuyum sanki, hani çok önceleri yap-
yaklaşsa hızla, ufkun uzaklaşmasını beklemeli usulca… mıştım ya, beyaz uçurtmam süzülürken ağrı dağının
eteklerinden gökyüzüne, gökkuşağına doğru koşmuştu
uzaklar ya kalbim.
gidersen uzaklara, ardından bakacağım gölgenin ayaku- …
cuna. döndüğünde sen yeni bir sen olacaksın ve hatta kalbimdesin dedi kadın
ben, yeni bir ben. bu yaşananların hepsini teker teker kalbim kalbine müptela.
32 2021/1