Page 112 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 112
Manisa’yı ele geçirirler.
Şeyh Bedrettin sürgünden kaçar, yıllardır kendisini bek-
leyen
taraftarlarıyla Rumeli’de, Deliorman’da, yaşam bir tür
komün biçiminde örgütlenir. Özel mülkiyete son verilir. Bütün
işlerin, iş bölümü esasına göre ortak yapılması sağlanır. Payla-
şımda, herkesin çalışmasına ve çıkardığı işe göre değil, kişilerin
ihtiyacına göre, kendisine yetecek kadar, ihtiyacı kadar alması
yöntemi esas alınır.
Anadolu ve Rumeli’de hak ve adalet temelinde yükselen
“Hakikat” savaşı, yaptıkları ve yarattıklarıyla kısa sürede Hris-
tiyan’ı, Müslüman’ı, Ermeni’si, Türkmen’i, Rum’u, Bulgar’ı,
Sırp’ı… pek çok milliyetten halkı bir araya getirir, birleştirir.
Anadolu ve Rumeli halkları, kendi eşitlik ve mutlulukları için
Şeyh Bedrettin Ayaklanmasına katılmaktan geri durmazlar.
“Yarin yanağından gayrı, her yerde, her şeyde, hep bera-
ber” ilkesinde somutlanan “Hakikat Düzeni”nde halkların kar-
deşçe bir arada ve sömürülmeden yaşayabileceği görüldükçe,
nasıl her işi elbirliğiyle yapıyorlarsa, ölüme de birlikte giderler.
Ezen-ezilen ilişkisi olmadığı gibi, kadın-erkek eşit haklara
sahiptir ve kadın da erkeğin emekçi kardeşidir. Bu yüzden,
Savaş Kurulunda kadınlar da erkeklerin yanı başında “Hakikat
Bacıları” olarak yer alırlar.
Osmanlı, çok geçmeden, hakikat düzeninin kurulduğu
Batı Anadolu’ya yönelik saldırılarına başlar. Mazlumların za-
limlerden hesap sorduğu hakikat savaşında insanlar Şeyh Bed-
reddin komutasında büyük bir sahiplenme duygusuyla
sarılırlar savaşlarına.
Karaburun’da Börklüce Mustafa’ya bağlı güçler, Mani-
sa’da ise Torlak Kemal ve savaşçıları Osmanlı ordusuna yeni-
lirler. Büyük bir katliam ve vahşet yaşanır.
Osmanlı, Ege’de ortakça düzeni zulüm ve vahşetiyle
112