Page 113 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 113
boğar, Hakikat savaşçılarını katlederken, Rumeli’ye geçen ve
savaş için aylarca hazırlık yapan Şeyh Bedrettin ve savaşçıları
Edirne yolunda yenilir Osmanlı’ya. Bu yenilginin ardından,
beylerin ihaneti nedeniyle Osmanlı’ya tutsak düşer Şeyh Bed-
rettin.
Göstermelik bir yargılama yapılsa da, tarihin en önemli
siyasi savunma örneklerinden birini sergileyerek davasını, dü-
şüncelerini, haklılığını savunur Bedrettin…
Yıl 1420’dir… Yer Serez’in Bakırcılar Çarşısıdır… Şeyh Bed-
rettin idam sehpasında son kez haykırır;
“İnsanlar… Tanık olunuz ki, bugün olmazsa yarın, mutlaka
sömürünün tüm çarkları kırılacak, nice direnirse dirensin, sö-
mürgen yeryüzünden kalkacaktır. Tanık olunuz ki, bunu kaç
kez söylediğimiz gibi yine belirtiyoruz.
Yaşamı bugünden yarına kendi küçümencik ömrüyle bir
tutanlar belki anlayamazlar.
Ama tarihin geleceği, insanlığı buna hazırlamaktadır. Tüm
toprak işleyenin, tüm tezgahlar üretenin, tüm sular kullananın
ve dahi tüm egemenlik salt emekçilerin olacaktır. Siz çocukla-
rınıza iletiniz, bugün olmazsa bile, çocuklarınız çocuklarına ilet-
sinler. Hükümdarlıklar, taçlar nice görkemli görünseler de,
üstünde durdukları başlar için giderek taşınamaz olmaktadır-
lar. Bir gün mutlaka, insanlar başlarından egemenleri atacak-
lardır. Sultanların, kralların, ruhbanların yerini, birbirine
kenetlenmiş, dayanmış ve her işini danışma üzerine kurmayı
alışkanlık haline getirmiş emekçilerin egemenliği olacaktır…”
Şeyh Bedrettin, Börklüce Mustafa, Torlak Kemal ve nice
hakikat savaşçısı bunun için vuruştular. Yenildiler belki ama
“Bir kişi inancı için vuruşurken ölürse, inancı da doğruysa, o
ölmüş sayılmaz…” diyenlerdendi onlar.
Kahramanca şehit oldular, ölümsüzleştiler. Ne tarih, ne de
kurtuluş için savaşanlar onları unutmaz.
113