Page 109 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 109
kıpırtı, bir acı belirtisi yoktu. Yine öylece dimdik duruyordu.
Sıradaki subaya da “Zito Venizelos” dedirten işgalciler, tekrar
Fethi Bey’e döndüler.
-Kollarını yana açıp indirirken “Zito Venizelos”, diye ba-
ğıracaksın!
Fethi Bey’de yine ne ses, ne bir kıpırtı vardı. Yunan su-
bayı bir kez daha yanındaki Efzun erine komut verdi. Efzun
eri, ikinci kez Fethi Bey’i süngüledi. Fışkıran kanlardan Fethi
Bey’in giysisi kan içinde kalmıştı.
Fethi Bey üçüncü kez yine sıra kendisine geldiğinde
üçüncü kez süngülendi.
Tam yirmi iki kez… Evet, yirmi iki kez Yunan subayı,
Albay Fethi Bey’in karşısına dikilip, Onu “Zito Venizelos” diye
bağırtmaya zorladı. Fethi Bey sesini bile çıkarmadı. Yirmi iki
kez süngülendi. Süngülenirken gözünü bile kırpmıyordu. Yal-
nız her süngülenişinde daha çok kan yitirdiği için yüzü daha
çok soluyor, ak donuk bir renk alıyordu. Yaralarından akan
kanlar, ayaklarının dibinde gölleniyordu. Süngüleye süngü-
leye bile Üsküdarlı Albay Süleyman Fethi Bey’e “Zito Veni-
zelos!” dedirtemediler. Ama yaralarından çok kan yitiren
Albayın gücü gittikçe azalmaktaydı. Ayakta zor durabildiği
belliydi. Yirmi iki yarasından kan akarken, yine de düşmanı-
nın karşısında dimdik durabilmek için insanüstü bir çabayla
son gücünü harcıyordu. Artık ayakta durmaya direnci kal-
mamıştı, Fethi Bey ayaklarının dibinde göllenmiş kanının üs-
tüne düştü, oraya yığıldı.
Ölmek üzere olan Fethi Bey hastaneye yatırıldı. 1919 yı-
lının 15 Mayıs’ını 16 Mayıs’a bağlayan gece, sabaha karşı
şehit düştü.
109