Page 108 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 108
Venizelos, o zamanki Yunanistan’ın başbakanıydı. “Zito
Venizelos!” diye bağırttıktan sonra, aşağılamak, küçültmek
için bir de kollarını yana kaldırtıp indirtiyordu. Söylenileni
yapmayan, karşı gelen bir subay olursa Efzun eri onu süngü-
leyecekti.
“Zito Venizelos!” diye bağırtılan bu subaylar, sonradan
bir yolunu bulup Anadolu içlerine geçecek, işgalci Yunan or-
dusuyla çarpışacak ve bu üzünçlü anının acısını onlardan çı-
karacaktı. Her “Zito Venizelos!” diye bağıran subayın
düşmana olan hıncı daha da bileniyordu.
Yunan subayı sırayla gele gele Albay Fethi Bey’in karşı-
sına gelmişti. Fethi Bey, Yunan subayının dediğini yapmı-
yordu. Ne kollarını yana kaldırıp indiriyor, ne de “Zito
Venizelos!” diye bağırıyordu. Bakışlarını karşısındaki Yunan
subayına dikmiş, ateş saçan gözlerini kırpmadan dimdik ba-
kıyordu. Yunan subayı buyruğunu birkaç kez yineledi. Fethi
Bey’e “Zito Venizelos!” dedirtmek için birkaç kez boşuna ba-
ğırdı. Fethi Bey sanki onu duymuyordu, kayadan bir yontu
gibi dimdikti.
Yunan subayı ummadığı bu direniş karşısında öyle kız-
mıştı ki, o kızgınlıkla birden elini uzatıp Fethi Bey’in omuz-
larındaki albaylık apoletlerini sökmek istedi. Fethi Bey, Yunan
subayının elini şiddetle iterek,
-Onları sen takmadın ki sen sökesin! diye bağırdı.
Yunan subayı, “Zito Venizelos” demesi için son bir kez
daha Fethi Bey’e bağırdı. Fethi Bey oralı değildi. Yunan su-
bayı, yanındaki Yunan erine komut verdi. Efzun eri, Fethi
Bey’in göğsüne dayalı süngüsünü hızla itti. Süngü albayın
göğsüne saplanmıştı. Süngünün açtığı yaradan kan fışkırı-
yordu. Ama Albay Fethi Bey’in yüz kaslarında en küçük bir
108