Page 160 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 160

rağa. İBO ise yaralanmıştı. 5 gün Dersim Dağlarında yaralı ola-

              rak dolaştı. Bir eve sığındı. Ev sahibi halkımızın değerlerini çiğ-

              neyip, ihanet etti ve İBO düşmanın eline tutsak düştü. Düşman

              ele geçirmişti. Ele geçirdiği İBO’nun kişiliği, kimliği ve düşün-
              cesi değildi. Sadece bedeniydi… Düşman biliyordu ki, bu top-

              raklarda ilk kez silahlı savaş MAHİR, DENİZ ve İBO’nun

              düşüncelerinde ve pratiklerinde hayat bulmuştu. Buydu düş-

              manı korkutan… İşte bu tehlikeydi oligarşiyi azdıran, katliamcı
              yüzünü ortaya koyan.


                     Oligarşi halkın çıkarına olan her şeye karşıydı. Bundan

              dolayı da hiç vakit yitirmeden İbrahim Kaypakkaya’yı da Di-
              yarbakır işkencehanelerinde kanlı sorgularına aldı. Ondan; va-

              tanına, halkına, yoldaşlarına, devrimci inançlarına, sosyalizme

              ihanet etmesi istendi. Bunun için zulmün en vahşi biçimleri de-

              nendi bedeninde. Ama KAYPAKKAYA’nın defterinde boyun

              eğmek, hele ihanet hiç yazmadı. Her türlü bedeli ödemeye ka-
              rarlıydı. Ser verip sır vermemeye yeminliydi.


                     Katledildi İBO işkencede. Onun canını aldılar, ama sırla-

              rını alamadılar. Kendi halkı için acı çekmek, savaşmak, ölüme

              göğüs germek en yüksek özveriydi. İBO bunun destanını yazdı
              Diyarbakır işkencehanesinde. Ondan sonra düşmanın işkence-

              hanelerinde direnişin adı İBO oldu. İBO gibi direnmek her dev-

              rimcinin şiarı oldu. Aradan 25 yıl geçti; ilk günkü canlılığıyla,

              yiğitliği ve baş eğmezliğiyle yarattığı miras, bugün Halk Kur-

              tuluş Savaşçılarının elinde bayraktır. Onun Dersim Dağlarında
              söylediği umudun türküsü, bugün Halk Kurtuluş Savaşçıları-

              mızın dilindedir. Umudun türküsü silahlarımızın tarakalarında,

              düşmana meydan okumamızda, halka bağlılıkta söyleniyor.

                     (*Grup Munzur, İbrahim Yoldaş türküsünden)



               160
   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165