Page 164 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 164

Ulaş’ın elinde mavzer


                     Mavzeri türküye benzer


                     Bizimkiler böyle ölür,


                     böyle ölür bizimkiler


                     ‘72 19 Şubat günü soluksuzlandı tüm dünya. Sustu
              fabrikalar, rotatifler, bobinler. Sustu kırlar, gecekondular.

              Yitirilen bir can değil, cana can katan, dağı dağa, ırmağı ır-

              mağa, halkı halka ulaştıran tarihti. Arnavutköy’de teslim
              oluyordu tarih. Teslim olmuyordu emek ve alınteri. Teslim

              olmuyordu bin yıllık acı ve kahır, yokluk ve yoksulluk. Tes-

              lim olmuyordu bağımsızlık ve sosyalizm bayrağı, özgür
              vatan teslim olmuyordu.


                     ‘72 19 Şubat’ında Arnavutköy’de teslim olmuyordu

              Ulaş… 50 yıllık teslimiyete baş kaldırıyordu. Umudun ge-
              leceğini karartmaya çalışan dönekliğe-ihanete baş kaldırı-

              yordu. Teslim olmuyor, direniyor, çatışıyor, savaşıyordu

              Ulaş…


                     Tarih böyle yazıldı Arnavutköy’de. Geleceğe miras
              böyle bırakıldı. Tarihi yazan Mahirlerin, Cevahirlerin can

              yoldaşı, direncin, güvenin, cüret ve cesaretin, halk ve özgür

              vatan sevgisinin, devrimin adı Ulaş Bardakçı’ydı.


                     Dava adamıydı O.

                     Devrim yolunu kanlarıyla yazan Parti- Cephe’nin ön-

              derlerinden, oligarşinin korkulu rüyasıydı. Devrimin yük-

              selen sesi, geleceğin adıydı.









                164
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169