Page 167 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 167

layabilirdi. Ve katiller “gözlerinden öpülerek” kutlandılar.

                         Her şey planlandığı gibi yapılmış, operasyon tamamlan-

                  mıştı. Artık halk evinden çıkabilir, evine gidebilirdi.

                         Merakla korku içinde bekleşen insanlar, “operasyonun bit-

                  tiğini” duyuran anonsla yığınlar halinde sokağa fırladılar.

                         Barut ve yanık kokusu tüm mahalleye yayılmıştı. Ev ve

                  işyerleri bombalarla tahrip olmuş, duvarlar kurşun delikleriyle

                  dolmuştu. Sokaklarda mahalle halkının “efendi insanlardı”, “iyi
                  insanlardı” dedikleri Devrimci Sol’cuların henüz kurumamış

                  kanları vardı.

                         Ve halk tedirginlik içinde, korku ve endişeyle birbirine so-

                  ruyordu:

                         “Neden? Suçu neydi bu insanların?”


                         “Bu nasıl iştir, hiç kimse sağ yakalanmıyor?”

                         Sorular soruları izliyor, fısıltıyla her yana dalga dalga ya-

                  yılıyordu: Devletin katliam ve yok etme politikasını bilen bazı
                  kesimleri suskunluk içindeydiler; gerçeği söylemeye cesaret

                  edemediler.

                         Devletin “büyük” ve “yüce” olduğuna inananlar, bir ev ya

                  da işyerinde 3-4 insanı, binlerce polisle, panzerlerle ve özel tim-
                  lerle çevirip bombalarla imha etmenin “büyüklük” ve “yücelik”

                  olmadığını gördüler.

                         “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenler kor-

                  kuyla irkildiler. Bir gün aynı şeyin kendi başlarına geleceğini

                  düşünerek “bu nasıl düzen”, “hukuk ve yasalar nerede” diye
                  kendi kendilerine söylendiler.


                         Ama devrimciler, yurtseverler, katliamın her saniyesini
                  belleklerine kaydettiler. Halkın sessizliğinden, tepkilerini yer

                  yer dile getirmesinden, duyduğu öfkeden; oligarşinin, tüm kat-


                                                                                                  167
   162   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172