Page 304 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 304
mez olduklarını düşünüyordum. Ama şimdi anlıyorum ki, on-
ları erişilmez kılan sadece sıraları geldiğinde her Parti-Cepheli
gibi görevlerini yerine getirmekti. Bu görev ölüme yatmaktı,
onlar da ölüme yattılar. Eminim ki, bedeller ödeyecek ama za-
feri kazanacaklar. Şimdi aynı şey bizim için de geçerli. Sıra
bizde. Görevimiz çok açık ve net. Şimdi onlara çok daha yakın
olduğumuzu hissediyorum. Uzağımızda değil, yanıbaşımızda
gibiler. Bedenleriyle ölümüne üzerine korkusuzca yürüyen yol-
daşlarımız gibi son nefesimize kadar çatışacak, asla teslim ol-
mayacağız.
Birkaç saniye sustu. Sözlerine onay almak istiyormuş gibi
baktı. Yoldaşlarının gözlerindeki kararlılık ve parıltıdan içini bir
sevincin, huzurun kapladığını hissetti. Sözüne devam etti.
- Vakit kaybetmemeliyiz. Cephanemizi iyi kullanmalıyız.
Emine, Ali ile ikiniz evin arka cephesinde mevzilenin. Gülizar
ile biz de ön tarafı tutarız. Şimdi ben gidip evdekilere durumu
anlatacağım. Onları bir an önce evden çıkarmalıyız.
Gülizar;
- Ama Yusuf Amca sakat, çok zaman kaybı olur. Nasıl çı-
karacağız?
Ali:
- Olmaz öyle şey. Biz mutlaka güvenliğini almalıyız. En
azından sağlam bir yere yerleştirelim.
Hasan “Haydi bakalım” diyerek ayağı kalktı. Bir an için-
den tek tek yoldaşlarına sarılmak, kucaklamak geldi. Onları
duygusallaştıracağından çekindi… Diğer odaya yöneldi.
Yaşananları Hanım Gül’e ve Yusuf Amcaya özetledi. İkisi
de telaşlanmıştı, Hanım Gül oradan oraya koşuşturmaya baş-
ladı. Hasan, oturup sakin olması gerektiğini, teslim olmalarının
söz konusu olmadığını, gidip oğullarını uyandırmasını, onları
304