Page 306 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 306
birlikte giriş kapısına doğru ateş etmeye başladılar. Ateş et-
meye başladıklarında henüz evde kimin olup olmadığını bile
bilmiyorlardı.
Hasan da ateş etmeye başladı. Açtığı ateş sonucu polisler
kapının arkasından çekilmek zorunda kaldılar. Hasan gür bir
sesle, evde zarar görmemesi gereken insanların olduğunu, on-
ları dışarıya çıkarmak istediklerini söyledi.
İşte o da önderleri gibi, yoldaşları gibi bir geleneği yaşat-
maya çalışıyordu.
Katliam için geldikleri belliydi. Gözleri hiçbir şeyi görmü-
yor, deli gibi evi ateşe tutuyorlardı. Evde sıradan insanların
oluşu önemli değildi. Nasıl olsa onları da terörist olarak lanse
ederlerdi. Bu nedenle Hasan’ın birkaç kez yaptığı uyarıya kulak
asmadılar.
Hasan yerini Emine’ye bırakarak diğer odaya koştu.
Kazım, Mükerrem ve Hanım Gül’e arka camdan çıkmaları ge-
rektiğini söyledi. Onlar camdan çıkmaya başlarken o da bir
yandan güvenliklerini almaya çalışıyor, gelebilecek ateşlere
cevap vermek için hazır bekliyordu.
Herkes ev halkının çıkmasından büyük bir rahatlama duy-
muştu geleneklerini korumuşlar, halktan insanların zarar gör-
memesi için ellerinden geleni yapmışlardı. Ama düşmanın
yaptığı kalleşliği hiçbir zaman öğrenemeyeceklerdi… Polis kat-
liamcı yüzünü göstermiş, imha politikası ve gözdağı vermek is-
temesi sonucu evden dışarı çıkmaya çalışan Hanım Gül’e bile
bile ateş açmış ve yaralamıştı.
Hasan, yoldaşlarının yanına döndü. Tekrar ateş etmeye
başladı. Sabo’nun, Sibel’in düşmana haykıran sesi vardı şimdi
onun haykırışında da:
- Gelin, sıkıysa gelin alın… Siz bizim teslim olduğumuzu
306

