Page 312 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 312
bir kitle de Cemevi önünde toplanmaya başladı. Panzerler ça-
tışan kitlenin üzerine su sıkmaya devam ederken polis de ya-
naşabildiği insanları coplamaya gözaltına almaya çalışıyor.
Cepheliler en önde çatışarak kitleye güven veriyorlar.
Polisler ateş açarak Nalbur Durağına doğru ilerliyor. Tam
duruma hakim olduklarını düşündükleri noktada ara sokaklar-
dan polislerin üzerine taş, sopa yağmaya başladı. Yeniden ka-
rakola dönmek zorunda kalıyor halk düşmanları. Direnişçiler
ise barikatlarını sağlamlaştırıyorlar. Artık İsmetpaşa Caddesi
ve Gazi Karakolu arasındaki bölüm direnişçilerin elinde.
Gün 13 Mart’a döndü. Saatler 24.00’ü geçiyor. Direnişçiler
yeni barikatlar kurarak Cemevine doğru çekilmeye başladılar.
Cemevi yöneticileriyle aynı masaya oturmuş pazarlık yapan
katil polis şefi Hüseyin Kocadağ, Cephe taraftarları tarafından
dernekten kovuldu.
Gazi’nin sokakları savaş meydanı görüntüsünde. Gecenin
bu saatinde sokaklar dolu. Grup grup oturmuş insanlar kat-
liamı ve ayaklanmayı konuşuyor.
Ardından “Gazi halkı yalnız değildir” sloganlarıyla Armut-
lu’dan, Okmeydanı’ndan, Nurtepe’den, Gültepe’den, Alibey-
köy’den emekçiler Gazi halkına desteğe geliyor.
Bu sırada dernek megafonundan bir ses duyuluyor:
“Gazi Halkı! Gazi Halkı! Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi
adına konuşuyorum”
İşte Cephe konuşuyor. “Bugün faşizmin halkımıza açtığı
savaşta bir saldırıya daha tanık olduk. Halka yönelik bu saldı-
rının sorumlusu Kontrgerilladır. Devrimci Halk Kurtuluş Cep-
hesi olarak diyoruz ki, Gazi halkı yalnız değildir. Bu saldırının
hesabını soracağız. Yaşasın Parti Cephe!, Yaşasın Devrimci
Halk Güçleri!”
312