Page 52 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 52
tarafından kuşatıldılar. Kuşatmayı yarma imkânı yoktu. Teslim
olma ise akıllarına bile gelmedi. Halkın geleneğinde, ölmek var
dönmek yoktur, onurludur bizim halkımız. Namus davası için
dağlara çıkan halk, ölür de namussuzlara teslim olmaz. Tesli-
miyeti namussuzluk sayıp yakıştırmaz kendisine. Ve çatışma
başlar.
Göğüslerindeki çapraz fişekliği idareli kullanarak, işgalci-
leri yanlarına yaklaştırmazlar. Düşman kıpırdadı mı basarlar
kurşunu. Cemil Hayek ve abisi ölümü hiç ederek çatışır. Yak-
laştırmazlar yanlarına, ama cephaneleri sınırlıdır ve giderek
azalır.
Bu koşullarda, Cemil Hayek ne yapacaktır?
Halkın onuru olduğunun bilincindedir. Ve bu bilinçle, dav-
ranır. Silahını atıp ellerini kaldırarak düşmana teslim olmanın
dayatılan namussuzluğa boyun eğmek olacağının farkındadır.
Cemil Hayek ve abisi, direnerek şehit düşer. Halkımız,
içinden çıkardığı bu yiğidini yüreğine gömer. Hakkında ağıtlar
yakılır, ezgileri dilden dile yayılır. Ve Cemil Hayek’in ölümsüz-
lüğü bugüne taşınır. Halkın Cemil Hayek şahsında bugüne ta-
şıdığı; zalimin zulmünü, yozluğunu sineye çekmeyip hesap
sormak ve emperyalist işgalcilere boyun eğmeyerek ölümüne
direnmektir.
Dün olduğu gibi, bugün de emperyalistler ve işbirlikçileri,
Orta Doğu halklarına kirli politikalarını dayatıyorlar. Emper-
yalistlerin kirli politikaları, yalanları, silahları, uşakları varsa…
Halkın da Cemil Hayekleri vardır.
Emperyalistlerin “Biz geri döndük” küstahlığına karşı, hal-
kın cevabı da malumdur: Biz hep buradaydık ve her defasında,
sizi kovmayı başardık. Gene başaracağız…
52