Page 55 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 55

Rosa Parks bu ayrımcılığın neden olduğu aşağılanma

                  duygusunu artık taşımakta zorlanıyordu. Sonradan, “Oto-
                  büslerdeki bu muameleye direnişim 1 Aralık günü başlamadı.

                  Montgomery’de otobüse binmek yerine işe yürüyerek gidip

                  geldiğim çoktur” diye anlatacaktı.

                         Ta ki Rosa Parks, “artık yeter!” diyene kadar.


                         Parks bir gün otobüse binip ücretini ödediğinde, James

                  Blake adlı şoför inip arka kapıdan binmesini ister. Otobüsten
                  inen Parks, arka kapıdan binmez ve bir sonraki otobüsü bek-

                  ler. Bir daha da şoförün Blake olduğunu gördüğü hiçbir

                  zaman otobüse binmez. Ancak 1 Aralık 1955 günü çok yor-
                  gundur ve şoförün de Blake olduğunu baştan fark etmemiş-

                  tir.

                         Bazı beyaz yolcular ayakta kalınca şoför yerinden kalkıp

                  arkaya doğru yürüyerek, değişken statülü koltuklardaki si-

                  yahlara ‘kalkın’ şeklinde bir el işareti yaptı. “Şoförün yaklaş-
                  tığını görünce renkli bedenimi, elbiselerimin içine adeta

                  gömmeye çalıştım” diye anlatıyor o anı. Şoförün uyarısı üze-

                  rine değişken statülü koltukların ilk sırasındaki, üçü de erkek
                  olan diğer siyah yolcular kalkarak arkaya yöneldi.


                         Rosa Parks’ın yanında cam kenarında oturan erkek
                  yolcu da kalktı. Rosa Parks da hareketlendi ancak kamu dü-

                  zeninin aksi tarafına… Cam kenarındaki koltuğa kaydı ve yıl-

                  ların aşağılanmışlığının öfkesi ile şoförün gözlerine bakmaya
                  başladı.


                         Herkes büyük bir şok yaşıyordu. Kamu düzeni tehdit al-
                  tındaydı. Blake, “neden kalkmıyorsun?” diye kızgınlıkla

                  sordu. Parks, insanlığa yakışan yanıtı verdi: “Çünkü kalkıp

                  yerimi bir başkasına vermem gerektiğine inanmıyorum.”




                                                                                                   55
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60