Page 197 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 197
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 195
bir süre önce ölümle burun buruna gelen kimseler kendileri
değilmişcesine, ölümü hafife alan demagojik konuşmalar yap-
maya başlarlar. "Yalan dünya işte, insanlar bir varmış bir yok-
muş..." ya da "ölümlü dünya, yok olup gitti işte!" gibi anlamsız
konuşmalar yapar, ancak söyledikleri sözün ne manaya geldiği-
ni dahi düşünmezler. Kimileri de "ölenle ölünmez, bak hayat
tüm hızıyla devam ediyor", "ölen ölür, kalan sağlar bizimdir"
gibi laflarla "madem ölüm herşeyi kesip bitiriyor, öyleyse biz
de işimize dönüp 'iki günlük dünya'nın tadını çıkarmaya baka-
lım" şeklinde son derece çarpık çıkarımlarda bulunurlar. Bu
yolla, birbirlerine ölümlü dünyada hiçbir şeyi kafalarına takma-
malarını ve ölümü bir daha asla düşünmemek gibi kendilerine
büyük kayıp getirecek telkinlerde bulunurlar.
Ölümün yakınlığını unutmak için yaptıkları bir başka çirkin
tavır da "ölenle ölünmez" deyip, ölümü akıllarından uzaklaştı-
rır uzaklaştırmaz, yakınlarından kendilerine kalan mirasın mik-
tarını araştırmaya başlamalarıdır. Ölümden bile yine dünyaya
bağlanacak sonuçlar çıkaran bu insanlara, belki de o mirası har-
camaya vakit dahi bulamadan ölümle karşılaşabileceklerini
anlatmak ise mümkün olmaz.
Hayatları boyunca ölümden ve ölümü düşünmekten müm-
kün olunca uzak yaşamaya çalışan bu insanların ısrarla gözardı
ettiği büyük gerçek ise, ölümün aslında her insanla her an
beraber olduğu ve ölümden kaçmanın asla mümkün olmadığı-
dır. Her insan muhakkak Allah'ın takdir ettiği vakit geldiğinde
ölümle buluşacak, öldükten sonra tekrar dirilecek ve dünyada
yaptıklarından hesaba çekilecektir. Dolayısıyla cahiliye ahlakını
yaşayan bir kısım insanların kendilerini kandırmak için ölümü
düşünmekten kaçınmaları, hiçbir şeyi değiştirmemektedir. Bu