Page 54 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 54
52 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
materyalizme girdiler. Kardeşim şimdi evlendiği kadını bir maymun
türü olarak görüyor yani maymundan evrimleşmiş bir hayvan ve
yok olup gidecek bir hayvan olarak görüyor. Başında biraz saç bulu-
nan, tüy bulunan, eli ayağı olan bir maymun gibi görüyor. O da kar-
şısındakini maymun gibi görüyor. Yani daha gelişmiş, daha değişik
bir maymun türü olarak görüyor. İki maymun bir evde yaşıyor ola-
rak düşünüyorlar. Yani “nasıl mağaralarda maymunlar daha önce
yaşıyorsa biz de evde yaşıyoruz” diyor, “biraz daha gelişmişiyiz”
diyor. Şimdi bu durumda aşk, tutku, derinlik olur mu? Yani müm-
kün mü?
Kafası beyni boşalıyor adamın. Ve bakıyorum ben, aslan gibi
delikanlılar ama çok mekanikler. Kızlara bakıyorum, bayanlara
bakıyorum, çok mekanikler. Mesela mankenlerin gözlerinde en
ufak bir derinlik pırıltısı, bir tutku pırıltısı görülmüyor. “Hadi evle-
nelim” diyorlar, buyrun; “Nedir mesleğin” diyor. “Şu” diyor, “Çok
güzel” diyor. “Araban var mı” diyor, “Var” diyor. Birdenbire içinde
bir aşk hissettiğini söylüyor ona karşı, tarif edilemeyecek bir aşk
meydana geldiğini söylüyor. Malın gücü arttıkça aşkın derinliği de
artıyor. “Delice bir tutkuya dönüştü benimkisi artık” diyor. Birgün
adam diyor ki, “Ben” diyor “Çok özür dilerim iflas ettim” diyor. Üç
gün sonra kadın, “Bir şey oldu” diyor, “Ayrılsak mı acaba” diyor.
İşte böyle gelen, böyle gider. Malla gelen malla gider. Etle gelen
etle gider. Mesela tipine göre evleniyor. Başka tipi daha düzgün
birini buluyor. Bitti. Parası için evleniyor daha zengin biri ona biraz
göz kırpıyor, onu bırakıyor ona gidiyor. Mesleği için diyor, mesela
adam bir mühendisse, baş mühendis oluyor daha gelişmişi oluyor,
tamam, ona gidiyor. Neye göre geliyorsa, ona göre de gidiyor. Onun
için gerçek sevgi oluşamıyor, gerçek tutku oluşamıyor. Dünyaya