Page 74 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 74

72                  DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI


            bulunabilir, samimi ve dürüst bir dostluğun geçici bir süre için
            taklidini yapabilir. Ama kişi beklentisini elde ettikten sonra bir
            anda hiç çekinmeden soğuk ve mesafeli bir tavır koyarak dost-
            luğunu bitirebilir.
               Bu, cahiliye toplumu arasında çok iyi bilinen bir sistemdir ve
            bundan herkes zaman zaman nasibini aldığı için kimse kimseyi
            kınamaz ve karşı çıkmaz; hatta kimi zaman evlilikler ya da aile içi
            ilişkiler bile söz konusu çıkarlar üzerine kurulabilir. Evlenecek
            olan kişi, dostluk, saygı, sevgi, karşılıklı güven gibi kavramlardan
            çok, ailesine ve kendisine ne kadar çıkar sağlayabileceğinin he-
            sabını yaparak yaklaşır karşı tarafa. Çıkar ilişkisini toplumsal bir
            gerçek olarak kabul ettiklerinden, yakın çevreleri ile konuşur-
            ken bu gerçeği dile getirirler. Örneğin zengin bir insanla evlene-
            cek olan kişi, "Sonunda onu kandırdım, bağladım" gibi sözler kul-
            lanır. Emellerine ulaşmış olduklarından dolayı övünür ve yakala-
            dıkları fırsattan maksimum derecede faydalanmayı ilke edinirler.
            Eşlerine en güzel arabayı, evi aldırır ve geleceklerini garanti altı-
            na almak amacıyla üzerlerine mal mülk yaptırmaya çalışırlar. Bu
            aslında her ne kadar açıkça kabul edilmese de karşılıklı bir alış-

            verişten başka bir şey değildir. Eğer bu birliktelikte zengin olan
            yani "kandırılan" taraf erkekse, kadın para karşılığı evlenmiş ola-
            rak kendince karlı bir alışveriş yapmış olur. Aynı şekilde erkek
            de kendisini kandırılan olmaktan çok, kandıran olarak görür.
            Çünkü o da kendince belirli çıkarlar gözeterek bir anlaşma yap-
            mıştır; beraber olduğu kişi eğer zengin ise zenginliğinden, çevre-
            si ve itibarı var ise bunlardan istifade edecek, güzel ise onun gü-
            zelliğiyle kendince övünecektir. Ya da bunların hiçbiri olmasa
            dahi bir ömür boyunca kendisine baktıracak, evini temizletecek,
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79